Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19047 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25214 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 6. İş MahkemesiTARİHİ : 23/12/2013NUMARASI : 2011/1177-2013/1324Davacı, emekli aylığının geç bağlanmasından dolayı ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacıın 16.07.2009-16.07.2010 tarihleri arasında kurum hatası nedeni ile alamadığı aylıkların faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile, ödenmesi gereken emekli aylıkları toplamı 7.525,22 TL'nni dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davacının 16.07.2009 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hususunda toplanmaktadır. Dosya içeriğinden; davacı 21.05.2008 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş olup, Kurum davacının 10.09.1978-31.12.2007 tarihleri arasında 4067 gün SSK, 600 gün askerlik borçlanması dahil 4667 gün primi ödenmiş günü bulunup 5000 gün dolmadığından talebini reddettiği, davacının 16.07.2009 tarihinde ikinci kez tahsis talebinde bulunduğu ve Kurumun 10.09.1978-16.07.2009 tarihleri arasında 4375 gün SSK, 600 gün askerlik borçlanması dahil 4975 günü olup 5000 gün prim ödeme süresi dolmadığından talebini reddettiği, bu cevaba davacının itiraz ettiği ve bu seferde Kurumca sigortalılık süresinini 10.09.1978-30.02.2008 tarihleri arasında 4085 gün SSK, 1.10.2008-16.07.2009 tarihleri arasında 285 gün esnaf Bağ-kur, 600 gün askerlik borçlanması dahil 4970 gün primi ödenmiş sigortalılık süresinin bulunduğunu belirttiği, davacının bu cevaplar üzerine eksik kalan sürelerini tamamlamak için isteğe bağlı sigorta primi yatırdığı ve 16.07.2010 tarihli tahsis talebine istinaden Kurumun şartları taşıdığından tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01.08.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağladığı, davacının kendisine yanlış bilgi vermek sureti ile aylık bağlanmasını geciktiren Kurum hatası nedeni ile 16.07.2009 tarihli tahsis talebine istinaden aylık bağlanmasını talep ettiği, bu hususta bilirkişi raporu alındığı ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; her ne kadar davacı Kurumun kendisini yanlış bilgilendirmesinden ötürü aylığı geç aldığını iddia etmekte ise de, herkes kendi durumunu bilebilecek durumda olup kimsenin kendi hatasından yararlanması düşünülemez. Yapılacak iş; davalı Kurumdan davacının sigortalılık sürelerindeki farklılıkların nerden kaynaklandığı sorulup, 16.07.2009 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeli, şayet davacının aylık şartları oluşmuş olmasına rağmen ek prim ödemeye zorlanmışsa ancak bu nedenle uğradığı zararı giderebileceğinden, gerekirse bu hususları ve Kurumun tahsis talep tarihlerindeki kabullerini irdeleyen bir bilirkişi raporu alınmak sureti ile sonucura göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.