Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19031 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15545 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş MahkemesiTARİHİ : 23/06/2015NUMARASI : 2014/1385-2015/1142Davacı, kesilen aylığın yeniden bağlanmasına, maaş kesme ve borç çıkaran Kurum işlemlerinin iptaline, biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca kesilen ölüm aylığının kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.Somut olayda, davacı Çınar Asliye (Aile) Mahkemesinin 10.04.2007 tarih 2007/31-14 Esas, Karar sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmıştır. Davacıya 1967'de ölen babasından yetim aylığı bağlanmış ve 30.01.2014 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı 1.11.2008 tarihi itibariyle kesilerek Kurumca, yapılan ödemeler borç kaydedilmiştir.5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.30.01.2014 tarihli Kontrol Raporunda yapılan, zabıta araştırması, muhtar, davacının eski eşi ve çocukları ile mahalle esnafının imzalı beyanından davacının eşi ile birlikte yaşadığı tespit edilmiştir. Dosya içeriğinden, Nüfus Müdürlüğünün yazısında davacının ve eşinin ikamet adreslerinin halen aynı olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar ve 30.01.2014 tarihli Kontrol Raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun da aksi ispat edilememiştir.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; davanın reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.