Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1898 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 20809 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ : Ankara 9. İş MahkemesiTARİHİ: 21/11/2006NUMARASI: 1195-542Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Davalı, E. Üretim A.Ş.'ye dava ihbar olunmuştur. HUMK.'nun 49-52 maddelerine göre dava da ihbar olunan gerçek veya tüzel kişi, davada taraf sıfatını kazanamaz. Temyiz yoluna ise ancak davanın tarafları başvurabilir. İhbar olunan aleyhine hüküm de kurulmamış olduğundan anılan şirketin temyiz dilekçesinin reddine,2- Davacının tüm davalı T. K. İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğünün aşağıdaki bendin kapsamı dışında sair temyiz itirazlarını reddine,3- Davacı davalıya ait işyerinde çalışırken 18.5.1993 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle 22.6.2001 tarihinde açtığı dava ile maddi, 3.5.2004 tarihinde açtığı ek dava ile manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının iş kazası sonucunda geçici iş göremezliğe uğradığı ancak malul kalmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemenin maddi tazminat isteminin reddi yönündeki kararı yerinde ise de manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Somut olayın 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden kaynaklanan iş kazası olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Hizmet akdine dayanan bu tür iş kazasından doğan maddi ve manevi tazminat davalarında, zamanaşımı BK:125 maddesi uyarınca 10 yıldır. İş kazası 18.5.1993 tarihinde cereyan etmiş manevi tazminat davası ise 3.5.2004 tarihinde, 10 yıllık sürenin dolmasından sonra açılmış ve davalı işverence de usulüne uygun şekilde cevap süresi içinde zamanaşımı definde bulunulmuştur.Bu durumda; davacının manevi tazminat davasının zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken aksi düşüncelerle kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.O halde, davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ihbar olunan davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesi 13.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.