MAHKEMESİ : Akhisar 1. Asliye Hukuk ( İŞ) MahkemesiTARİHİ : 30/04/2015NUMARASI : 2014/522-2015/171Davacı, davalı kurumca düzenlenen ödeme emirlerinin iptaline, borçlu olmadığının tespiti ile lehine başlatılan icra takibi nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava; dava dışı Gördes Güneşli Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nın, Kurumun 6183 sayılı Kanun'a göre, 2003/100094, 2009/12401, 2009/12400 ve 2009/100172 takip sayılı dosyalarında takip edilen prim borçlarının tahsili amacıyla Gördes Güneşli Çiftçi Malları Koruma Başkanı sıfatıyla davacı adına çıkarılan ödeme emirlerinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu 2003/100094 takip sayılı ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline; davaya konu diğer ödeme emirleri bakımından davanın 7 günlük hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 2003/100094 no'lu takip dosyasında takip edilen borcun 2001/11 ila 2002/1 aylarına ait prim borcu olduğu, 2003/10072 no'lu takip dosyasında takip edilen borcun 2002/6 ila 2002/12. aylarına ait prim borcu olduğu, 2009/12400 no'lu takip dosyasında takip edilen borcun 2003/1 ila 2003/5. aylarına ait prim borcu olduğu, 2009/12401 no'lu takip dosyasında takip edilen borcun 2002/6 ila 2003/5. aylarına ait işsizlik sigortası primi borcu olduğu, davalı Kurum'un öncelikle borcun tahsili ile ilgili olarak dava dışı çiftçi malları koruma başkanlığına de takip başlattığı ancak alacağın semeresiz kaldığı, davacının 14/11/2001 ila 03/06/2003 yılları arasında çiftçi malları koruma başkanlığı yaptığı, ödeme emirleri davacı adına 11/02/2014 tarihinde çiftçi malları koruma başkanlığı katibi Ragıp Arı'ya usulsüz olarak tebliğ edildiği; sonrasında, davaya konu ödeme emirlerinin 20/05/2014 tarihinde yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği, davanın ise 26/05/2014 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde ödeme emrine karşı dava açma süresi 7 gün ile sınırlandırmıştır. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297 ve 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı Kararları). Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açma olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623- 717 ve 26.04.2006 gün ve 2006/21-198-249 sayılı Kararları). Somut olayda, ödeme emirlerinin davacıya usulüne uygun bir şekilde 20/05/2014 tarihinde tebilğ edildiği, davanın, davaya konu, 2003/10072, 2009/12400 ve 2009/12401 takip sayılı ödeme emirleri bakımından da 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi gereğince 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla, davanın esasına girilerek yargılamaya devamla sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.