Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18866 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14191 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Antalya 2. İş MahkemesiTARİHİ : 14/04/2015NUMARASI : 2014/578-2015/244Davacı, davalı kurumca düzenlenen ödeme emirlerinin iptaline boerçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava; dava dışı S... Bilişim Teknolojileri A. Ş.’'nin, Kurumun 6183 sayılı Kanun'a göre, 2012/50675 takip sayılı dosyasında takip edilen prim borcunun tahsili amacıyla davacı adına yönetim kurulu üyesi sıfatıyla çıkarılan ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının borç döneminde dava dışı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu ve Kurum işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştirDosyadaki kayıt ve belgelerden; 2012/50765 no'lu takip dosyasında takip edilen borcun 2011/11 - 2012/3. aylarına ait prim borcu olduğu, 17/10/2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre davacının, 06/10/2011 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile dava dışı şirketin yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, 22/02/2012 tarihli yönetim kurulu kararıyla da davacının toplantı tarihi itibariyle geçerli olmak üzere yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı ise 506 sayılı Kanunun 80, 5510 sayılı Kanunun 88 ve 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi olup, davadaki sorunun bu maddeler ile birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerektiği ortadadır.5510 sayılı Kanun'un yürürlük süresiyle ilgili 108/1-c maddesinde, Kanun'un 88. maddesinin 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.Davanın yasal dayanığını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde de Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır.6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de; 6183 sayılı Kanun 506 ve 5510 sayılı Kanunlara göre daha genel bir Kanun durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Kanun hükümlerine tanınacağından, özel kanun niteliğinde olan 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi karşısında; borç döneminde 5510 sayılı Kanun'un yürürlükte olduğu, davacının, 06/10/2011 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile dava dışı şirketin yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, davacının 22/02/2012 tarihi itibariyle de yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği, davacının 06/10/2011 ila 22/02/2012 tarihleri arasında dava dışı şirkette yönetim kurulu üyeliği yaptığı, bu itibarla, davacının, 2011/11, 12 ve 2012/1 dönemleri prim borcundan dava dışı şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, 2012/2 ve 3. dönemleri prim borcundan ise herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.