Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18810 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4707 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Bakırköy 4. İş MahkemesiTARİHİ : 02/12/2014NUMARASI : 2010/860-2014/439 Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 166.053,50TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20/10/2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat Fahri Şahin geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyizin kapsamına ve temyiz nedenlerine göre davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, 05.09.2007 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası sonucu yaralanarak sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece,166.053,50-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05.09.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı işveren şirket vekilince temyiz edilmiştir.Kusurun aidiyeti ve oranı ile davacı kazalının %45,20 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı somut olayda uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, tazminatın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.Şöyle ki; somut olayda Mahkemenin de kabulü olduğu üzere kusurun ağırlıklı bölümü plakası tespit edilemeyen arac sürücüsüne aittir. Müteselsil sorumluluk esasına göre açılan işbu davada da kazalı davacının maddi zararı doğru olarak %70 oranında kusurlu olan bu arac sürücüsü kusuruda dahil olarak hesaplanmıştır. Yine doğru bir şekilde dava dışı kusuru bulunan bu sürücünün %70 oranındaki kusuruna göre hesaplanan maddi zarardan Mahkemece hakkaniyet indirimi yapmışsa da yapılan %10 oranındaki bu indirimin yetersiz olduğu açıktır. Zira olayımızda davalı işverenin, plakası tespit edilemeyen dava dışı bu arac sürücüsüne ulaşarak ona rücu etme imkanı yok denecek kadar azdır. Bu duruma göre Mahkemece T.B.K.’nun 51-52. maddeleri gözetilerek daha fazla oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken %10 oranında indirim yapılarak neticeye varılması doğru olmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.