Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18765 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12304 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ankara 1. İş MahkemesiTARİHİ : 10/03/2015NUMARASI : 2014/1136-2015/80Davacı, çalışma gücünün 2/3 oranında kaybettiğinin ve maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitiyle aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının çalışma gücünü en az 2/3 oranında kaybettiğinin tespiti ile başka birinin sürekli bakımına muhtaç oranda malullük aylığı bağlanmasına ve aksine Kurum işlemlerinin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davacının maluliyetinin tespiti konusunda Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 1. maddesi uyarınca davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 28. maddesine göre, “Bu Kanun'un uygulanmasında çalışma gücünün en az ??çte ikisini yitirdiği tespit edilen sigortalı malûl sayılır. Şu kadar ki, bu Kanun'a tabi sigortalılığın başladığı tarihte malûl sayılacak derecede hastalık veya arızası bulunduğu önceden veya sonradan tespit edilen sigortalı, bu hastalık veya arızası nedeniyle malûllük sigortası yardımlarından yararlanamaz.” Bu maddeyi yürürlükten kaldıran 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 25. maddesinde de benzer şekilde, "..., sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60'ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz." düzenlemelerine yer verilmiştir. Yine 1479 sayılı Yasa'nın 29.maddesine göre, malullük aylığından yararlanabilmek için; bu Kanun'un 28 inci maddesine göre malul sayılmak, en az beş tam yıl sigorta primi ödemiş olmak, yazılı istekte bulunmak ve istek tarihi itibariyle prim ve her türlü borçlarını ödemiş olmak şarttır. Yasa'nın 31.maddesi ise “Malullük aylığı, malullüğün tespit edildiği tarihi takip eden aybaşından başlar” hükmünü amirdir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının 22/02/2007 tarihinde Kurum'a müracaatla maluliyet aylığı talebinde bulunduğu, 05.04.2007 tarihinde davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmediğine karar verilerek aylık talebinin reddedildiği, davacının bu karara 17.04.2007 tarihinde itiraz ettiği, Kurumca 23.05.2007 tarihinde davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmediğine karar verilerek itirazının reddedildiği, yapılan yargılama esnasında son olarak Dairemiz'in 08/04/2014 tarihli ve 2014/2398 Esas ve 2014/7223 Karar no lu bozma ilamı neticesi alınan Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun 15.01.2015 tarih ve 96420-1674 sayılı raporunda 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği E3 bölüm kapsamında meslekte kazanma gücü kaybı oranı üzerinden yapılan değerlendirme ile sonuca gidildiği, raporda “sigortalının çalışma gücünün en az 2/3 sini yada %60 ını kaybetmediği, malul sayılamayacağı, aynı Yönetmeliğin kapsamında bir başkasının sürekli bakımına muhtaç olmadığı” nın belirtildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan alınacak olan raporda değerlendirme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından bir karar verilmesi gerektiği göz ardı edilerek 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında değerlendirmede bulunmak suretiyle karara bağlanan rapor doğrultusunda Mahkemece sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan yargılama esnasında yürürlükte bulunan 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında davacı sigortalının maluliyet oranının, maluliyet başlangıç tarihinin ve başkasının bakımına muhtaç olup olmadığına yönelik olarak rapor almak, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu raporuna göre davacının maluliyetinin tespit edilmesi halinde söz konusu Yönetmeliğin yargılama esnasında yürürlüğe girdiği gözetilerek maluliyet başlangıç tarihi daha eski bir tarih olsa dahi Yönetmeliğin yürürlük tarihi olan 01.09.2013 tarihi itibariyle davacının maluliyet aylığı koşullarını taşıyıp taşımadığını tartışarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.