Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18738 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15382 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Bismil Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/05/2015NUMARASI : 2014/659-2015/350Davacı, 1994-1999 yılları arasında tarım Bağ-Kur'lu, 1999-2014 yılları arasında da isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine, bu kabul edilmediği takdirde ödemiş olduğu tüm primlerin tespitiyle, ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının primleri ödendiği halde ziraat odası kaydının usulsüz olduğu gerekçesiyle iptal edilen tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01/04/1995-07/01/2014 tarihleri arası dönemde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak prim ödediği ve prim borcunun bulunmadığı, Kurum tarafından ziraat odası kaydının usulsüz olduğu gerekçesiyle 01/01/1997 tarihinden sonraki dönemin iptal edildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı, 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren, 6552 sayılı “İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 58. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 54. maddede düzenlenmiştir. Anılan maddedeki düzenlemede: Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır.4 üncü ve 7 nci maddeler ile 2926 sayılı Kanunun 2 nci, 5 inci ve 9 uncu maddelerine göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile ilgili kurum ve kuruluş üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı tarihten 31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra birinci ve ikinci fıkralar uyarınca hizmet iptali yapılamayacağı belirtilmiştir. Somut olayda, davaya konu uyuşmazlığın Kurum tarafından ziraat odası kaydının geçersiz sayılması nedeniyle olduğu ortadadır. Hal böyle olunca da davacının 5510 sayılı Yasanın geçici 54. Maddesi gereği, prim borçlarını ödemiş olduğu hususu dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; Kurumca kabul edilen süreler haricinde, davacının 01/04/1995-07/01/2014 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermekten ibarettir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli yeniden yargılama yapılmak üzere hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.