Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18681 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13764 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Bakırköy 20. İş MahkemesiTARİHİ : 04/05/2015NUMARASI : 2014/156-2015/149Davacı, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile davalı Kurum tarafından düzenlenen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, açılmamış sayılmasına karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, davacı vekilinin 23.10.2014 ve 19.02.2015 tarihli celselerde mazeretsiz olarak duruşmalara katılmaması, dosyanın işlemden kaldırılması sebebi ile davanın HMK 320/4 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı vekilinin duruşmalarına mazaretsiz olarak katılmadığı 23.10.2014 tarihli celsenin tebligatının 21.07.2014 tarihinde; 19.02.2015 tarihli celseye ilişkin tebligatın 10.12.2014 tarihinde “aynı adreste muhatabın daimi çalışanına” tebliğ edildiği açıklaması ile yapıldığı, davacı vekili olan muhatabın adreste bulunmamasının nedeninin tebliğ evrakı üzerinde belirtilmediği, tebligatın yapıldığı daimi çalışanın adının tebliğ evrakı üzerine yazılmadığı anlaşılmaktadır.Tebligat Kanunu ve bu kanunun uygulanması için çıkarılan tüzüğün hükümleri tamamen şeklidir ve titizlikle uygulanması gerekir. Dolayısı ile bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hakim doğrudan, kendiliğinden denetlemelidir. Tebligat Kanunu'nun “muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi” başlıklı 20.maddesinde, adreste bulunan tebliğe ehil kimse tarafından, tebligat yapılacak muhatabın geçici olarak başka yere gittiğinin belirtilmesi durumunda, bu durumun ve beyanda bulunan şahsın adı ve soyadının tebliğ mazbatasına yazılarak altının beyanda bulunan tarafından imzalanması gerektiği düzenlenmektedir.Somut olayda, davacı vekilinin mazaretsiz olarak katılmadığı duruşmalara ilişkin tebligatların usulüne uygun olarak yapılmadığı; tebliğ mazbatasında muhatabın adreste bulunmamasının nedeni belirtilmediği gibi beyanda bulunanın adının ve soyadının da yazılmadığı göz önünde bulundurulmadan iki kez dosyanın işlemden kaldırılması sebebi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.