Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18671 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24609 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Yerköy Asliye Hukuk ( İŞ) MahkemesiTARİHİ : 18/09/2014NUMARASI : 2011/220-2014/1380Davacı, murisi davalılardan işverene ait işyerinde 1999-2006 yılları arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, davacının murisi S.. Ş..'ın davalı işverene ait iş yerinde 1999-2006 yılları arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddi ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı adına tescilli 11002646 sicil numaralı işyerinden 14.06.2001, 16.12.2002 tarihli işe giriş bildirgelerinin verildiği, davacının murisinin 11002646 sicil numaralı davalı işyerinden 14.06.2001-30.11.2001; 18.05.2002-31.10.2002 ve 16.12.2002-25.12.2002 tarihleri arasında çalışmasının otuz günün altında bildirdiği, 11002646 sicil numaralı davalı işyerinin 14.06.2001 tarihinde yasa kapsamına alındığının davalı Kurum vekilinin cevap dilekçesinden anlaşıldığı, dava dışı Raşit Keleş adına tescilli 6723 sicil numaralı Üçel Lokantası unvanlı işyerinden davacıların murisi adına 01.09.2000 tarihinde işe giriş bildirgesinin verildiği ve 2000/3.döneminde 30 gün çalışmasının bildirildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, bir kısım tanıkların beyanlarında davacının murisinin davalı işyerinde en azından 2001 yılından itibaren bir yıl aralıksız çalıştığını beyan ettikleri, ancak davalı işyerinden davacının murisinin 2001 yılında 14.06.2001-30.11.2001 tarihleri arasında ve otuz günün altında hizmeti bildirildiği gibi 2002 yılında da çalışmasının bulunduğu, bu bakımdan tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediği, yine tanıkların davacının murisinin bir dönem tarlasında çalıştığını beyan ettiği Çelebi isimli şahsın araştırılıp beyanına başvurulmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davalı işyerinin hangi tarihler arasında yasa kapsamında olduğunu davalı Kurumdan sormak, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, tanık beyanlarında sözü edilen davacının murisinin tarlasında çalıştığı belirtilen A... Köyünden Çelebi isimli şahsı tespit edip beyanına başvurmak, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.