MAHKEMESİ : İstanbul 7. İş MahkemesiTARİHİ : 12/11/2014NUMARASI : 2006/654-2014/615Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan R.. Ş..ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı gerçek kişi aleyhine açılan davanın reddine, davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, bilirkişi kusur raporlarında dava dışı işçi Mehmet'in kazanın meydana gelişinde %100 kusurlu, davacıların murisi ile diğer davalıların ise kusursuz olarak nitelendirildikleri görülmektedir.Borçlar Kanunu 55 ve Türk Borçlar Kanunun 66. maddeleri gereğince “Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.” Hal böyle olunca işveren, adam çalıştıran olarak, kusuru bulunmasa bile meydana gelen zarardan sorumlu tutulabilecektir. Ancak bu halde dahi, adam çalıştıranın sorumluluğu, zararın istihdam edilene verilen işin yapılması sırasında meydana gelmesi şartına bağlıdır.Somut olayda, kazanın meydana geldiği saat dikkate alındığında işin yapıldığı yer, işçilerin konakladıkları yer ve kazanın meydana geldiği yer arasında irtibat bulunup bulunmadığı araştırılmadığı gibi bu hususun karar yerinde tartışılmadığı anlaşılmaktadır.Yapılacak iş, işin yapıldığı yer, işçilerin konakladıkları yer ve kazanın meydana geldiği yer arasında irtibat bulunup bulunmadığını araştırmak, irtibat bulunmadığının anlaşılması halinde işveren istihdam eden sıfatı ile dahi sorumlu tutulamayacağından işveren hakkında açılan davanın reddine karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde temyiz eden davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcınının istek halinde davalılardan R.. Ş..ne iadesin 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.