Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18576 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16129 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Hatay İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)TARİHİ : 30/04/2015NUMARASI : 2013/536-2015/130 Davacı, Kurum işleminin iptaline 1994 Koza müstahsil makbuzlarından en az birisinin geçerliliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının ürün teslim ettiği K... Çınar Fabrikasının 1994 yılı müstahsil makbuzlarından birinin aidiyetinin istemine ilişkindir.Mahkemece; davanın kabulü ile davalı kurumun 18/08/2011 tarih ve 12602311 sayılı kararının iptali ile, K... Çırçır San. ve Tic. Ltd.Şti.nin 30/12/1994 tarih ve sıra no :004332 nolu müstahsil makbuzunun geçerli olduğunun tespitine, tespitine karar verilmiştir. Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 25.09.2013 davacının “A.... ve E... oğlu 10.01.1964 R....doğumlu A.. B.. olduğu”02.09.1994, 02.10.1994, 30.12.1994, tarihli tevkifatların olduğu, Kurum tarafından söz konusu tevkifatların kimlik bilgileri olmadığından davacı adına mal edilmediği, 30.12.1994 tarihli makbuzda “A.... B...-H... Köyü-R...” yazıldığı,02.09.1994 tarihli makbuzda “A...B..-H..Köyü-R..” yazıldığı, 30.12.1994 tarihli makbuzda “A.. B..-Acar Köyü-R..” yazıldığı 03.02.2000 tarihinden itibaren Ziraat Odası kaydının devam ettiği, anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacının müstahsil makbuzlarından birinin kendisine ait olduğunu iddia ettiği, tevkifatların Kurum tarafından kimlik bilgisi olmadığından davacıya mal edilemediğinin bildirilmesine rağmen, bu tür davalarda gösterilmesi gereken özen gereğince mahkemece açıklanan şekilde davacının tevkifatların aidiyeti yöntemince araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.Yapılacak iş; davacının tespitini istediği müstahsil makbuzlarının ikisinde davacının adının ve doğum yerinin yanlış yazıldığı, doğum yerinin ve nüfusa kayıtlı olduğu köy isminin farklı olduğu görülmekle, bu tür davalarda gösterilmesi gereken özen gereğince sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için 1994 yılındaki tevkifatların o dönemdeki makbuzlarda adı geçen köylerin ve davacının köyü veya mahallesinin muhtar ve azaların tespitiyle, davacının ürünleri nereye teslim ettiğinin ve başka bir A.. B.. ve yanlış yazılan şekliyle A...B..adında şahsın bulunup bulunmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, ilgili nüfus müdürlüğü ve zabıta marifetiyle başka bir A.. B.. ve A... B... olup olmadığını, Harrran ve Acarlar köyünün aynı köy olup olmadığını araştırmak, Sosyal Güvenlik Kurumundan söz konusu yerde Tarım bağ-kur sigortalısı A.. B.. adlı kaç kişi olduğunu araştırmak ve nüfus müdürlüğünden gelen kayıtlarla karşılaştırmak, teslim edilen yerden ve Kurumdan söz konusu tevkifatlarda adı geçen A.. B..’in açık kimlik bilgilerinin gönderilmesinin istenerek, tüm deliller bir arada değerlendirilerek müstahsil makbuzlarının davacıya aidiyeti olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.