Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18561 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 13897 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : Trabzon İş MahkemesiTARİHİ: 09/05/2007NUMARASI: 2006/933-2007/645Davacı, 1.6.1994-30.12.2002 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, 01.06.1994 tarihinden 30.12.2002 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkindir..Mahkemece, isteğe bağlı SSK sigortalılık süreleri hariç Bağ-kur prim tevkifatları nazara alınarak davacının 01.07.1994-30.12.1994 ile 01.06.2000-30.12.2002 tarihleri arası Tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’n??n 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Davacının ilk defa Haziran 1994 tarihinde daha sonra Temmuz1999, ,2000,2001,2002, yıllarında prim kesintilerinin yapıldığı, 01.06.1998-Mart 2000 tarihleri arası isteğe bağlı SSK sigortalılığı olduğu gelen kayıtlardan açıkça anlaşılmaktadır.İsteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalılığının çakışması halinde zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olacağından isteğe bağlı SSK sigortalılığının dışlanması suretiyle kabul edilen 2.dönemin 01.08.1999 yerine 01.06.2000 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının ilk defa Mayıs1995 tarihinden itibaren 1996,1997,1998,1999,2000,2001,2002,2004,2005,2006yıllarında prim kesintilerinin yapıldığı, 01.05.1994 tarihinden itibaren devam eden ziraat odası kaydının bulunduğu ,1998 yılında 89 gün,1999 yılında 290 gün, 2000 yılında 152 gün, 2001 yılında 120 gün,2002 yılında 81 gün,2003 yılında 143 gün, 2004 yılında 121 gün, zorunlu SSK lı ,01.12.2001-10.10.2002 tarihleri arası 310 gün isteğe bağlı SSK sigortalılığı olduğu gelen kayıtlardan açıkça anlaşılmaktadır. İsteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalılığının çakışması halinde zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olacağından, çakışan sürelerde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmemesi gerekir. Yapılan incelemede, davacının ilk defa Haziran 1994 tarihinde daha sonra Temmuz1999, ,2000,2001,2002, yıllarında prim kesintilerinin yapıldığı, 01.06.1998-Mart 2000 tarihleri arası isteğe bağlı SSK sigortalılığı olduğu gelen kayıtlardan açıkça anlaşılmaktadır.İsteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalılığının çakışması halinde zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olacağından isteğe bağlı SSK sigortalılığının dışlanması suretiyle kabul edilen 2.dönemin 01.08.1999 yerine 01.06.2000 tarihinden itibarenTarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Mahkemece yapılacak iş; çakışan sürelerde zorunlu Tarım Bağ-kur sigortalılığı geçerli kabul edileceğinden, isteğe bağlı SSK sigortalılığının iptali gerekeceği, bu yönü ile hak alanını ilgilendirdiğinden SSK’nun davaya dahil edilerek delillerinin toplanmasından sonra yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde davacının Tarım Bağ-kur sigortalılığının tesbitine karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 18.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.