MAHKEMESİ: Yahyalı Asliye Hukuk (İş)MahkemesiTARİHİ: 13/03/2008NUMARASI: 2007/131-2008/60Davacı murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.11.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Avukat Ç.Ş. Ile davalılardan E. Ltd. Şti. ve K. A.Ş. vekilleri Avukat V.Ö. geldiler. Diğer davalı adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava 05.08.1998 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının vesayet altındaki oğlunun maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece davacı murisinin ölümü ile sonuçlanan kazanın meydana geldiği soğuk hava deposu inşaatı yapım işinin davalılar E. Ltd ve K. AŞ tarafından bütünüyle davalı İ.B.’a devir edildiği, bu nedenle işin bütünüyle devri söz konusu olduğundan E. Ltd. ve K.AŞ lerinin davada husumet ehliyetlerinin bulunmadığı, davacının davalı İ.B.’a yönelik davasından feragat ettiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava ve taraf ehliyeti Kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce re’sen göz önünde tutulur. Davacının Antalya 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.08.2000 gün ve 994-1061 sayılı kararı ile vesayet altına alındığı ve davanın da vesayet makamından izin alınarak vasi tarafından açıldığı, ve vasinin 15.05.2002 tarihli dilekçe ile davalılardan İ.B.’a yönelik davalarından feragat ettiğini bildirdiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Mahkemece vasinin bu feragat beyanına değer verilerek davalı İ.B.’a yönelik davanı reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Zira vasinin davadan feragat edebilmesi, diğer bir deyişle feragat beyanının geçerli olabilmesi için vesayet makamının izini gerekir. Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesindeki düzenleme de bu doğrultudadır. Hal böyle olunca vesayet makamının davadan feragate izin verdiğine dair bir karar sunulmadığı halde vasinin beyanına değer verilerek sonuca gidilmesi isabetsizdir.Davacının davalılar E. Ltd. ve K. AŞ yönelik davanın reddiyle ilgili temyizine gelince; Davacı murisinin davalılardan E. S. S. Ltd. Şti. tarafından yaptırılmakta olan soğuk hava deposu inşaatının soğutma makineleri montajı ve izolasyon işlerinin yapımını üstlenen K. S. AŞ’den izolasyon işlerini yapımını alan İ.B. işçisi olarak çalışırken 6,50 m. Yüksekten düşerek öldüğü, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık ölüm ile sonuçlanan olay nedeniyle anılan davalıların sorumlu olup olmayacakları noktasında toplanmaktadır.Mahkemece izolasyon işinin anahtar teslimi verildiğinden bahisle E. Ltd. ve K. AŞ yönelik davanın reddine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç doğru değildir.Gerçekten iş kazası sonucu zarara uğrayan işçinin tazminat davası işveren veya kusurlu 3.kişilere yöneltilir. Bundan başka aracı olarak nitelendirilen kişilerce ise alınan işçilerin uğrayacakları zarardan dolayı asıl işverenin aracı ile birlikte sorumlu olacağı kaza tarihinde yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 1/son maddesi gereğidir.Somut olayda çözümlenmesi gereken sorun davalılar arasındaki hukuki ilişkinin işveren-aracı ya da üst alt işveren biçiminde olup olmadığıdır. 1475 sayılı İ.K.’nun 1/son ve 506 sayılı Kanunun 87/2. maddeleri gereğince aracıdan söz edebilmek için öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konulan bir iş olmalı ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentilerinden biri alt işverene devir edilmelidir. Davalı E. S. S. Ltd. Şti.’ne ati soğuk hava deposu inşaatında diğer davalı K. S. AŞ’nin soğutma makineleri montajı ve izolasyon işlerinin yapımını üstlendiği ve üzerine aldığı işin izolasyon bölümünün yapımını davalı İ.B.’a verdiği yapılan işlerin soğuk hava deposu inşaatının gereği olduğu, davalı şirket yetkililerinin ceza yargılaması sonunda mahkum oldukları, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. İnşaat işinin bütünüyle anahtar teslimi devrinin söz konusu olmadığı ortadadır. E. S. S. Ltd. Şti. ve K. S. AŞ ile İ.B. arasındaki hukuki ilişkinin mahiyetine göre E. S. S. Ltd. Şti’nin işverenlik sıfatı ortadan kalkmadığından aralarındaki ilişkiyi üst-alt işveren olarak değerlendirmek gerekir. Bunun sonucunda da İş Kanununun 1/son maddesi gereğince hüküm altına alınacak tazminattan üst işveren olan. E. S. S. Ltd. Şti ile taşeron K. S. AŞ’nin de sorumluluğu yoluna gitmek gerekirken, sözleşme ve ekleriyle fiili durumun yanlış yorumlanarak işin İ.B.’a anahtar teslimi verildiğinden bahisle davalılar E. S. S. Ltd. Şti. ve K. S. AŞ’ne yönelik davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidirO halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 550.00 YTL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.