Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18222 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14561 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Tarsus İş MahkemesiTARİHİ : 02/04/2015NUMARASI : 2013/269-2015/72Davacı, 01/05/1996-01/06/2006 tarihleri arasında tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 01/05/1996-27/01/06/2006 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılı??ının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının prim kesintisine istinaden tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği ve 01/06/1994-31/12/1994 ve 01/06/2006-2009/10. aylar arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, teslim ettiği ürünlerden ilk defa Mayıs/1994 tarihi olmak üzere takip eden 1995, 1996 ve 1997 yıllarında prim kesintilerinin yapıldığı, ancak son üç yıldaki prim kesintilerinin Kurum kayıtlarına geçmediği, 01/05/2006 tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, adına kayıtlı 2009 edinme tarihli 50 dekar hisseli arazi bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, mahkemece 1996 ve 1997 yıllarındaki prim kesintileri dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Çünkü prim kesintilerinin Kurum kayıtlarına geçmemesinin davacı aleyhine yorumlanamayacağı ortadadır. Yapılacak iş, 1-) taleple bağlğ kalınarak, davacının 01/06/1996-31/12/1997 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 2-) 01/01/1998-01/06/2006 tarihleri arası döneme gelince, yukarıda belirtilen hususlara uygun ayrıntılı araştırma yapılarak prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığını araştırmak eğer varsa bu dönem yönünden de davanın kabulüne, yoksa şimdiki gibi davanın reddine, karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 13/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.