Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ve davalılardan kurum ve davalılardan Z.. Ö.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalılar Z.. Ö.. ve S.. B..nın tüm temyiz itirazlarının reddine,2-Davacının temyiz itirazlarının kabulüne,3-Dava, davacının 25.11.2007 ve 29.11.2009 tarihleri arasında davalı işverenlere ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı işverenlerden Z.. Ö..’e ait işyerinde 25.11.2007 – 24.12.2008 tarihleri arasında toplam 397 gün süre ile hizmet akdine bağlı olarak çalıştığının tespitine, davalı işveren R.. Ö..'e ait iş yerindeki çalışmasına ilişkin talebinin hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerinin kanun kapsamında olmadığı, davalı işveren Z.. Ö..’ün 05.07.1977 – 31.12.2008 tarihleri arasında vergi mükellefi olduğu, davalı işverenin işyerini 31.12.2008 tarihinde oğlu R.. Ö..’e devrettiği, davacının çalışmalarının geçtiği iddia olunan işyerinin tek işyeri olduğu, işyerinin babadan oğula intikal ettiği, ihtilaflı dönemde davacı adına gerek davalı işyerinden, gerekse de başka işyerlerinden çalışmanın bildirilmediği, görülmüştür.Uyuşmazlık; işyerinin R.. Ö..’e ait olduğu dönem yönünden davada hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır." hükmünü içermektedir. Madde hükmünden yazılı hak düşürücü sürenin, yönetmelikte belirtilen belgeleri işveren tarafından Kuruma verilmeyen sigortalıları kapsamakta olduğu, işe giriş bildirgesi verilmiş sigortalılar yönünden hak düşürücü sürenin işlemeyeceği anlaşılmaktadır. Yargıtay HGK'nun 03.03.2004 tarih 2004/21-139 Esas-117 Karar ve 05.02.2003 tarih 2003/10-7 Esas-53 Karar sayılı ilamları da bu yönlere işaret etmektedir. Somut olayda; vergi kayıtlarından davacının çalışmalarının geçtiği işyerinin Z.. Ö..’e ait iken 31.12.2008 tarihinde R.. Ö..’e devredildiği, buna göre davalı işyerinin tek işyeri ve davacının çalışmalarının kesintisiz, blok çalışma olduğu, bu nedenle davacının 28.05.2012 tarihinde dava açması karşısında, gerek işyerinin ilk sahibi Z.. Ö.., gerekse de işyerini devralan R.. Ö.. açısından hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilemeyeceği anlaşılmasına rağmen, işyerinin R.. Ö..’e ait olduğu dönem yönünden yazılı şekilde red kararı verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacının çalışmalarının geçtiği iddia olunan işyerinin tek işyeri olması, davacının bu işyerindeki çalışmalarının kesintisiz şekilde devam etmesi ve komşu işyeri tanıklarının davacının çalışmasını doğrulamaları karşısında, davanın süreninde açıldığını kabul ederek R.. Ö.. yanında geçen çalışmalar yönünden de hak düşürücü sürenin geçmediğini göz önünde bulundurarak R.. Ö.. yanında geçen çalışmalar yönünden de kabul kararı vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı'ya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan Z.. Ö..'e yükletilmesine, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.