Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17897 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20235 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Sakarya 1. İş MahkemesiTARİHİ : 29/05/2014NUMARASI : 2012/724-2014/607Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava; davacının davalı işyerinde 01.04.2006 – 28.02.2012 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalı şirkete ait 1014755 s.s. numaralı işyerinde 10.8.2006-28.2.2012 tarihleri arasında her ay 30 gün süre ile kesintisiz çalıştığının tespitine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; sürücü kursunda direksiyon hocası olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyerince 10.8.2006 tarihinde işe giriş bildirgesinin verildiği, 2006-2008 yılları arasında davalı işyerinden davacı adına kısmi bildirim yapıldığı ve eksik gün gerekçesinin 2 ve 7 kodu ile bildirildiği, davalı işyerinin 01.03.1998 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, davalı işyeri tarafından sunulan puantaj kayıtlarında davacının aralıklı çalıştığına dair puantaj belgelerinin bir kısmını imzaladığı, bir kısım tanıklar davacının çalışmalarını aralıksız şekilde doğrular iken bir kısım tanığın ise davacı ile sadece belli gün-saatlerde çalıştığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların Kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi ile halen 5510 Sayılı Yasanın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlemeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmadır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları yada komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.Somut olayda; davalı şirket tarafından sunulan puantaj kayıtları ve ücretsiz izinli olduğuna dair belgeler üzerindeki imzalar incelenmeden ve tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.Mahkemece yapılacak iş; davacının talep ettiği döneme ilişkin puantaj kayıtları ve ücretsiz izinli olduğuna dair belgeler üzerinde davacının imzasının bulunması nedeniyle davacıya imzanın kendisine ait olup olmadığını sormak, imzanın inkarı durumunda gerekli imza incelemesini yaptırmak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, ayrıca sürücü kursunun muhasebe kayıtlarını da gerekiyor ise bir bilirkişi marifeti ile incelettirerek davacıya ücret ödenip ödenmediğini veya ödenen ücretin ayın kaç gününe dair çalışmaya denk geleceğini tespit ederek toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.Mahkemece söz konusu fiili ve hukuki gerçekler dikkate alınmadan, yetersiz tanık beyanlarına dayanılarak eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun ve davalı işverenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan A...Eğitim Hizmetleri Ticaret Ve Sanayi A.Ş.'ne iadesine, 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.