Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1774 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4709 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Malatya İş MahkemesiTarih : 16.02.2006No : 200-23Davacı, askerlikte geçen sürelerine yönelik yaptığı borçlanmanın kabul edilmesi ve emeklilik ile diğer işlemlerinin borçlanılan süre üzerinden haseplanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.2-Uyuşmazlık, Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olan davacının askerlikte geçen sürelerine yönelik yaptığı borçlanmanın kabul edilmesi ve emeklilik ile diğer işlemlerinin borçlanılan süre üzerinden hesaplanması gerektiğinin tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın tümden reddine karar verilmiş ise de, varılan bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.506 sayılı yasanın 60/F bendine göre sigortalı olarak tescil edilmiş bulunanların, er olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen sürelerinin tamamını veya bir kısmını, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları halinde ve bu Kanunun 78 inci maddesi ile belirlenen prime esas kazancın alt sınırının talep tarihindeki tutarı üzerinden hesaplanacak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerini tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde ödemeleri şartı ile borçlanabilecekleri belirtilmiştir.Somut olayda davacının 22.12.1982 tarihinde davalı Kuruma müracaat ederek askerlik süresini borçlanmak istediği, davalı Kurumca tarafına bildirilen borçlanma bedeline karşılık bazı ödemeler yaptığı görülmektedir.Mahkemece yasal süresi içinde ödenen borçlanma bedelinin ne kadar borçlanma süresine tekabül ettiğinin hesaplanarak bu süre ile sınırlı olmak üzere borçlanmanın kabulüne ve yaşlılık aylığı bağlanması talebinin ise kabul edilen borçlanma süresi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.