Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitiyle sigorta hizmetlerinden yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, davacının davalı işyerinde 12.04.1993-01.01.2009 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinin hastane olup, davacının davalı işyerinde kaloriferci ve temizlikçi olarak çalıştığının iddia edildiği, nizalı dönemde davacı adına yapılan bir hizmet bildiriminin olmadığı, davalı işyerinde çalışanlara ilişkin listenin dosyaya getirtildiği davacı tanık beyanlarının alındığı anlaşılmış olup mahkemece davacının fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda eksik araştırma ve inceleme yapılarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş; dava konusu dönemde davacının çalışmalarının geçtiği hastanede görev yapan, başhekim, doktor, hemşire, sağlık memuru gibi yetkili kişilerini tespit ederek dinlemek, davacının Kurum kayıtlarına yansıtılmayan çalışmalarının, eylemli olup olmadığını davalı kamu kuruluşu kayıtlarından saptamak, bu tür belgelerde noksanlık varsa, bunun nedenini araştırmak, davacının ücretinin kim tarafından ödendiğini tespit etmek ve sonucuna göre bir karar vermektir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.