Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17489 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22444 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kocaeli 3. İş MahkemesiTARİHİ : 24/06/2014NUMARASI : 2012/251-2014/278Davacı, yaşlılık aylığının geç bağlanmasından dolayı ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2.Davacı ilk tahsis talep tarihinin 20.06.2008 tarihi olduğunu belirterek bu tarih ile kendisine yaşlılık aylığı bağlandığı 01.04.2010 tarihleri arasındaki aylık farklarının ödenmesini, birleşen davada ise yaşlılık aylığının geç bağlanması nedeniyle işlemiş faiz alacağının ödenmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 2.429,35_TL fazi alacağının davalısn alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı tarafından 22.03.2010 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunulduğu, davalı Kurum tarafından davacının yaşlılık aylığı talebinin sigortalılık şartalrı yerine getirilmediğinden red edildiği, bunun üzerine , davacı tarafından sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti için açılan davada mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, mahkeme kararı üzerine davalı Kurum tarafından 22.03.2010 tarihinde yaşlılık ayğı bağlandığı, 22.03.2010-24.06.2012 tarihleri arasındaki birikmiş aylıkların 25.06.2010 tarihinde davacıya ödendiği, ancak davalı Kurumca faiz ödemesinde bulunulmadığı , dosya kapsamında davacının ödenmeyen aylıkların ödenmesi için davalı Kurum'a verdiği dilekçenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.Borçlar Kanunu'nun 113/2. maddesi hükmüne göre; evvelce işleyen faizleri talep hakkının saklı tutulduğu (ihtirazi kayıt) ve saklı tutulduğunun hal ve koşullardan çıkartılması kaydıyla, ödenmemiş faizlerin istenebilme hakkı ortadan kalkmamakta, asıl borç ifa veya sair bir surette son bulmuş olsa bile borcun fer'isi olan faiz varlığını sürdürmekte ve alacaklı bunları talep edebilme hakkını yitirmemektedir.İhtirazi kayıt, alacaklının borçluya yönelttiği bir irade bildirimi ile yapılır. Bu bildirim ifadan önce ifa sırasında ya da en geç ifanın ardından derhal yapılmalıdır. İhtirazi kayıt ileri sürülmezse, ilişkin olduğu hakkın düşmüş sayılması, o haktan zımni olarak vazgeçilmiş olması esasına dayanır. İşlemiş faizlerin talep hakkının saklı tutulmasına ilişkin beyanla ilgili olarak, yasada bir şekil öngörülmemiştir.Asıl borç son bulduğu halde alacaklı bu hakkını saklı tuttuğunu veya durum koşullardan bunun anlaşılması gerektiğini kanıtladığı takdirde işlemiş faizlerle ilgili hakkı son bulmayacaktır. Somut olayda ise; dosya kapsamında davacının ödenmeyen aylıklara ilişkin faiz talebini saklı tuttuğuna dair belge bulunmadığı halde bu yönde araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.Mahkemece yapılacak iş; davalı Kurum'dan, davacının ödenmeyen aylıkların faizi ile birlikte ödenmesine ilişkin talep dilekçesini istemek, ayrıca davacıdan da dosyada mevcut belgeler haricinde ödenmeyen aylıkların faizi ile ödenmesine ilişkin davalı Kurum'a yaptığı talep bulunup bulunmadığını sormak, varsa delillerini bildirmesini istemek ve bildirilen delilleri toplamak, bunun yanısıra; davalı Kurum tarafından toplu ödemenin yapıldığı banka şubesinden, ödemeye ilişkin tüm belgelerin gönderilmesini isteyerek, davacının ihtirazi kayıt ileri sürüp sürmediğini, fazlaya dair hakkını saklı tutup tutmadığını araştırıp toplanan delilleri Borçlar Kanunu'nu 113. maddesi kapsamında değerlendirerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.