MAHKEMESİ : Çorlu 1. İş MahkemesiTARİHİ : 05/11/2014NUMARASI : 2007/400-2014/548Davacılar, meslek hastalığı sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının aşamalarda vefat ettiği ve davaya mirasçıları tarafından devam edildiği, davaya konu meslek hastalığı nedeniyle müteveffa davacının kuruma bir başvurusunun bulunduğu, ancak düzenlenen tahkikat raporunda davacının meslek hastalıkları hastanesinden alınmış bir meslek hastalığı raporu da bulunmadığından bu konuda bir değerlendirme yapılamadığının yazılı olduğu, dolayısıyla hastalığın kurumca meslek hastalığı olarak kabul edilip edilmediğinin belli olmadığı, aşamalarda aldırılan 07/05/2012 tarihli bilirkişi raporunda hastalığın iş yeri koşullarından kaynaklanmasının mümkün olmadığı konusunda görüş bildirildiği, 21/11/2012 tarihli Makine Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi kusur raporunda çalışılan süre dikkate alındığında davalı şirketin akciğer kanseri hastalığının ortaya çıkmasından direkt olarak sorumlu tutulamayacağı ancak üretim aşamalarında kullanılan bir kısım maddelerin hastalığın ortaya çıkmasını hızlandıracağından bahsedildiği, İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi Başhekimliğinin bilirkişi raporu olarak gönderdiği hekim görüş raporunda hastalığın mesleki olduğu kanaatinin bildirildiği, son olarak Yüksek Sağlık Kurulu'nun bilirkişi sıfatıyla düzenlemiş olduğu raporda davacı müteveffada ortaya çıkan akciğer kanseri hastalığının mesleki olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir.5510 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde meslek hastalığının, 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından öğrenmeden sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi Kurum'a bildirilmesinin zorunlu olduğu, meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmaların, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabileceği, hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esasların, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenleneceği, yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıkların, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacağı düzenlenmiştir.5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesine göre "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.Somut olayda meslek hastalığı olduğu iddia olunan hastalığın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesine rağmen, düzenlenen tahkikat raporunda bir neticeye varılamadığı, yukarıda açıklanan prosedürün devam ettirilmediği, kurum içi prosedürler izlenerek maluliyet tespiti yapılmadığı anlaşılmış olup, söz konusu hüküm bu yönü ile usul ve yasaya aykırıdır.Yapılacak iş, meslek hatalığının Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar edildiği, tahkikat yapıldığı ancak tahkikat raporunda olumlu olumsuz bir sonuca ulaşılamadığı dikkate alındığında, davacının mirasçılarına davacıda meydana gelen akciğer kanseri hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için Kuruma başvuruda bulunmaları, hastalığın Kurumca meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “meslek hastalığı tespit” davası açması için önel verilmesi, tespit davası, bu dava için bekletici sorun yapılarak çıkacak sonuca göre; hastalığın Kurumca meslek hastalığı olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacı müteveffanın, hastalığına ilişkin tüm tıbbi evraklar temin edildikten sonra, usulüne uygun şekilde meslek hastalığından kaynaklanan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin rapor alınarak kesinleştirilmesi; itiraz halinde sırasıyla SGK Yüksek Sağlık Kurulu'ndan ve Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan rapor alınması; mevcut raporlar arasında çelişki oluşması halinde ise; raporlar arasındaki çelişkinin Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmak suretiyle giderilmesinin ardından çıkacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.O halde, davacı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.