Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1743 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10534 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum'un ve davalı işverenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava; davacının davalı ... Kulübünde 10.07.1987-31.05.1991 tarihleri arasında futbolcu olarak 506 sayılı Yasa kapsamında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece; davanın kabulü ile davacının 10.07.1987 – 31.05.1991 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işveren tarafından 01.07.1987 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin verildiği(işe giriş bildirgesi dosyada mevcut değil) ve davacının talep ettiği dönemde davalı işyerinden 1987/2 döneminde 60 gün,1987/3 döneminde dava dışı.... nolu işyerinden 60 gün, davalı işyerinden 1987/3 ile 1988/1 dönemine ait 110 gün çalışman??n bildirildiği, son olarak 1988/2 döneminde 49692 s.s. nolu işyerinden 90 gün çalışmanın bildirildiği, dava dışı .... Nolu işyerinin unvanının .... Tic. Ltd. Şti olduğu anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesidir. Anılan maddede yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda 5 yıllık hakdüşürücü süreden bahsedilemeyeceği açıktır. Yerleşik Yargıtay görüşü, birden ziyade işe giriş bildirgesi verilmesi halinde çıkış yok ise ilk işe giriş bildirgesi ile son işe giriş bildirgesinin verildiği tarihler arasında geçen çalışmaların hak düşürücü süreye uğramayacağı, çıkış varsa hak düşürücü sürenin her kesim çalışma için ayrı ayrı hesaplanacağı, çıkış tarihinden sonra işçinin aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesi veya hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağıdır. Bu nedenle işe giriş ve çıkış tarihleri arasındaki kısmi bildirimin aksinin eşdeğer belgelerle ispat edilebileceği, ayrıca tespiti istenen dönem içerisinde askerlik yapılmışsa, askerlik süresi içinde iş aktinin askıya alınması sebebiyle askerlik bitimi ile tekrar eski işe dönülmekle çalışmaların kesintisiz sürdürüldüğü hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilmektedir.Öte yandan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında gü??lü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Somut olayda; mahkemece davacının 10.07.1987-31.05.1991 tarihleri arasındaki talebi yönünden hak düşürücü süre konusunda araştırma yapılmadan talebin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş;..... nolu... Tic. Ltd. Şti unvanlı işyeri ile davalı ... Kulubü arasında bağ olup olmadığını araştırmak, aralarında bir bağın bulunmaması durumunda hak düşürücü süreyi kesen nedenlerin olup olmadığını araştırdıktan sonra varılacak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun ve davalı işverinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ; Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde Darıca Gençlerbirliği Spor Kulübu'ne iadesine, 31/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.