Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17321 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 12525 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Tokat 1. İş MahkemesiTARİHİ: 10/05/2007NUMARASI: 2006/1776-2007/491Davacı, sigortalı süreleri hariç ilk kesinti tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine.2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; davacı prim kesintisinin yapıldığı tarihten itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiş, Mahkeme 1995 yılındaki tek prim kesintisini dikkate alarak çiftçilik yaptığının gösteren belgelerinin bulunmadığı gerekçesiyle S.S.K.'na tabi 15 günlük çalışmasını dışlayarak 1.5.1995-14.9.1995 ve 1.10.1995-31.12.1995 tarihleri arasındaki sürenin tesbitine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının teslim ettiği ürün bedelinden prim kesintisinin 30.04.1995 tarihinde yapıldığı, başka kesintinin bulunmadığı, T. Pancar Ekicileri Kooperatifinde 1993 yılından 25.5.2005 tarihine kadar kaydının olduğu, Zile Ziraat odasındaki kaydının 2001 yılından, Zile Tarım Kredi Kooperatifi kaydının ise 21.09.2006 tarihinden itibaren devam ettiği, 2001-2006 yılları arasında doğrudan gelir desteklemesinden yararlandığı, muhtarlık yazısına göre sürekli tarım işi ile uğraştığı, tarlalarının mevcut olduğu, 1995 yılında 15 gün, 1996 yılında 26 gün, 1999 yılında 19 gün, 2005 yılında da 51 günlük kısa süreli Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi çalışmalarının bulunduğu, Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin bulunmadığı görülmüştür.Yukarıda açıklanan ve davacının tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmasının yasal karinesi olan kayıtlar ile tarımla uğraşdığını gösteren diğer belgeler nazara alınarak, Tarım Bağ-Kur sigortalılık iradesini bozmayacak nitelikteki kısa süreli S.S.K. çalışmaları dışlanarak, davacının 1.5.1995 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya iadesine, 15.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.