Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1722 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 4611 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Çankırı 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 21/12/2006NUMARASI: 2006/56-2006/906Davacı, S.S.K.'lı hizmetleri hariç 1986 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi Dava, davacının 1.5.1985 tarihinden itibaren SSK’na tabi hizmetleri dışında kalan sürede, tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundad??rlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosya içeriğinden, davacının muhtar beyanı esas alınarak 1.5.1985 tarihinde Kurumca tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği SSK’na tabi çalışması nedeniyle 31.8.1986 tarihinde terkin edildiği, prim ödemesinin bulunmadığı, 20.1.1998 tarihinde beri ziraat odasına kayıtlı olduğu, tarım kredi kooperatifine üye olmadığı ve tarım arazisinin bulunmadığı, 2003 ve 2004 yıllarında 24.4 dekar arazi üzerinden doğrudan Gelir Desteği aldığı öte yandan 1.9.1986-1.11.1986 tarihleri arasında 60 gün 506 sayılı Yasa'ya tabi zorunlu sigortalı olarak çalıştığı görülmektedir.Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının sona erdiği 1.11.1986 tarihinden ziraat odası kaydının başladığı 20.1.1998 tarihine kadar tarımsal faaliyetinin devam ettiğine karine sayılabilecek 2926 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde belirtilen kayıt ve belgelerin bulunmadığı gibi, tarımsal faaliyete bu kadar uzun süre ara verdikten sonra sigortalılığın yeniden başlatılması için ya doğrudan başvuruda bulunup prim yatırılması veya satılan ürün bedelinden prim kesintisi yapılması gerektiğinden prim kesinti belgeleride dosyada bulunmadığından davacının ziraat odası kaydının başladığı 20.1.1998 tarihinden itibarende 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığın yeniden başlatılmasıda mümkün değildir.Yapılacak iş; davacıya ihtilaf konusu dönemde varsa ürün sattığı kişi veya kuruluşları açıklattırmak, bu kişi veya kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, varsa belgelerini getirtmek ziraat odası kaydının 20.1.1998 tarihinde başladığıda gözetilerek çıkacak sonuca göre karar vermektir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı kurumların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 7.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.