Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1720 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 4611 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: İstanbul 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/12/2007NUMARASI: 2006/1182-2007/1226Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.Mahkemece; davacının verilen sürede bilirkişi ücretini yatırmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Yargılama sırasında mahkemece bilirkişi görüşü alınmasına karar verilirse,bu husustaki ara kararında hangi maddi olgu hakkında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiğini,bilirkişinin kimliği ve uzmanlık alanını,bilirkişi için gerekli giderleri yatırması için kendisine ispat külfeti düşen tarafa uygun bir süre verilir. Taraf bu süre içinde giderleri yatırmaz ise ikinci bir süre verilir ki bu süre kesindir.Ancak hakim verdiği ilk süreninde kesin olduğuna karar verebilir.(HUMK.md 163) İster yasa, isterse hakim tarafından belirlenmiş olsun kesin önel içinde yerine getirilmeyen bir işlemin, bu önel geçtikten sonra yerine getirilmesi mümkün değildir.(H.U.M.K.md.163) Bu nedenle davaların yok yere uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek için getirtilen kesin önel kuralı, yasanın amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Öyleyse kesin önelin hukuki sonuç doğurması için ara kararın usulüne uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kesin önele ilişkin ara karar yanlış anlamayı önleyecek şekilde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılması gerekli istem için posta gideri gerekiyorsa bu gider miktarı açıkça gösterilmeli, verilecek süre yeterli olmalı, önele uymamanın hukuksal sonuçları hatırlatılmalıdır.Somut olayda, 27.09.2007 tarihli oturumdaki ara kararı ile ilk kez davalı 3.kişi vekiline 10 gün içinde 150.00YTL bilirkişi ücreti yatırılması istenilmiştir.Verilen bu ara kararında bilirkişinin kimliği ve uzmanlık alanı konusunda herhangi bir açıklama bulunmadığı gibi verilen bu ilk süreniN kesin olduğu ve kesin süre sonuçları ile ilgili herhangi bir ihtar da bulunmadığından bu ara kararının usule uygun olduğundan ve kesin önel niteliği taşıdığından söz edilemez. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkelere uymayan geçersiz önele dayanılarak, davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı (3.kişiye) iadesine, 10.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.