Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16810 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3809 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Erdemli 2. Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTARİHİ: 26/12/2005NUMARASI: 113-419Davacılar murisi, N.T.'un, davalılardan işverene ait işyerinde 06.05.1996-20.10.2003 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı; murisi eşi N.T.'un davalıya ait işyerinde 06.05.1996-20.10.2003 tarihleri arasında sürekli çalıştığını belirterek eksik bildirilen çalışmaların tesbitini istemiştir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbit davasının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ne varki bu tür kanıtlar salt bu nedene dayanarak istemin reddine neden olmaz; aksi durumun ispatı olanaklıdır. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiği gözönünde tutularak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir.Somut olayda; davacının davalı işyerinde 01.06.1997-09.08.2001 tarihleri arasındaki çalışmaları kısmi olarak bildirilmiştir. Davacı tarafından ibraz edilen, işçi ve işveren imzalarını taşıyan ve itiraz edilmeyen 05.10.1997 tarihli belge içeriğinden yapılan işin daimilik arzettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan farklı sicil nolu işyerindeki 06.05.1996-01.12.1996 tarihli çalışmaların; davalıya ait işyeri olup olmadığı netleşmemiştir. Dinlenen tanıklar bordro tanığı olamadığı gibi komşu işyeri sahipleri olduklarıda belgelenmemiştir.Yapılacak iş; davacının 06.05.1996-01.12.1996 tarihleri arasında çalıştığı görülen işyerinin davalıya ait olup olmadığı araştırılarak, çalıştığı iddia edilen döneme ait tüm bildirge, bordrolar celp edilip; bu bodrolarda ismi geçen tanıkların ve gerektiğinde re'sen tesbit edilmiş komşu işyeri sahipleri veya bu işyerlerinde çalıştığı kayden saptanmış şahısların; dinlenerek, yukarıda belirtilen 05.10.1997 tarihli belge içeriğide dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, sigortalılık haklarından vazgeçilemeyeceği ilkesien rağmen; ibra sözleşmesinin varlığından bahisle talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 26.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.