Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16803 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20031 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 11. İş MahkemesiTARİHİ : 28/04/2014NUMARASI : 2010/924-2014/484Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, hizmet tespiti ve prime esas gerçek ücretinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının bildirilen hizmetlerinin gerçek ücret üzerinden tesbitine ilişkin talebinin feragat nedeni ile reddine, hizmet tesbitine yönelik talebinin kabulü ile, 01.06.1997 - 07.06.2007 tarihleri arasında kesintisiz olarak davalı işyerinde hizmet akdine tabi çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenen 07.06.2007 tarihli işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiği, işe giriş bildirgesi üzerindeki davacının imzasında bilirkişi incelemesi yapıldığı ve davacıya ait olmadığının anlaşıldığı, nizalı dönemin tamamına ilişkin bordroların alınmadığı, tanık dinlenildiği ancak ifadeleri hükme dayanak alınan ve çalışmayı doğrulayan davacı tanıkları davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanları veya işyeri sahipleri olup olmadığı hususlarının tanıkların beyanlarına dayalı olup, bu yönde araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.Yapılacak iş; mahkemece nizalı dönemin tamamına yönelik dönem bordroları varsa davalı Kurumdan celp edip, bu dönemlerde çalışan tanıkların beyanlarına başvurmak ve gerekirse işyeri çalışanı olduğunu beyan eden tanıkların hizmet cetveli alınarak nizalı dönemde davalı işyerinde çalışmasının olup olmadığı tespit edilmeli veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının askerlik yaptığı süreler de tespit edilerek davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.