Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16780 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 10612 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Rize 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 12/04/2007NUMARASI: 2007/15-2007/235Davacı, SSK'lı süreler hariç tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 1.6.1995-10.3.1999, 1.6.2000-1.10.2006 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece, SSK sigortalılık süreleri hariç davacının 1.6.1995-10.3.1999-1.6.2000 -1.10.2006 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede, davacının sattığı ürün bedelinden Mayıs 1995 tarihinden itibaren 1996,1997,1998,1999,2000,2001,2002,2004,2005,2006yıllarında prim kesintilerinin yapıldığı, 01.05.1994 tarihinden itibaren devam eden ziraat odası kaydının bulunduğu ,1998 yılında 89 gün,1999 yılında 290 gün, 2000 yılında 152 gün, 2001 yılında 120 gün,2002 yılında 81 gün,2003 yılında 143 gün, 2004 yılında 121 gün, zorunlu SSK'lı ,01.12.2001-10.10.2002 tarihleri arası 310 gün isteğe bağlı SSK sigortalılığı olduğu gelen kayıtlardan açıkça anlaşılmaktadır. Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olması nedeniyle "çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, yasalarda yer olan düzenlemelerle, sadece bir sigortalılığa geçerlilik tanınarak çözüme kavuşturulmaktadır.506 sayılı Kanunun 85. maddesi uyarınca malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için,; "Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu yada isteğe bağlı sigortalı olmamak..." koşulu aranmaktadır.Sosyal güvenlik mevzuatımızda isteğe bağlı sigortalılığa olanak tanınmasının amacı, sigortalıları, çalışma hayatında sıkça rastlanan, sürekli ve düzenli iş bulma güçlüğü karşısında, uzun süreli sigorta kolları bakımından sosyal güvenlik halkarından yoksun bırakmayarak, sosyal güvenlik hakkının belirli sigorta kolları bakımından aktif olarak sürdürülebilmesini sağlamaktadır.Aslolan zorunlu sigortalılık olduğundan zorunlu sigortalılıkla isteğe bağlı sigortalılığın çakışması halinde sorun zorunlu sigortalılığa değer verilerek çözümlenmeklidir.Mahkemece yapılacak iş; hak alanını ilgilendirdiğinden SSK’nun yöntemince davaya dahil edilerek delillerinin toplanmasından sonra yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tesbitine karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.