Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1658 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 5422 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Adana 5. İcra MahkemesiTARİHİ: 27/12/2006NUMARASI: 2006/58-2006/71Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(3. Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu'nun 99. maddesine dayalı olarak ve alacaklı tarafından üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi istemiyle açılan istihkak davasına ilişkindir.Mahkemece, haciz davalı üçüncü kişi şirket yetkilisi huzurunda yapılmış olmasına karşın, haciz tarihi olan 13.09.2006 tarihinden itibaren yedi günlük yasal süre geçtikten sonra 29.09.2006 tarihinde istihkak iddiasında bulunulduğu gerekçesiyle davacı alacaklının davasının kabulü ile süre yönünden istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.13.09.2006 tarihinde Gaziantep 3. İcra Müdürlüğü’nün 2006/535 Talimat sayılı dosyası ile yapılan taşınır mal haczi sırasında hazır bulunan davalı üçüncü kişi şirket yetkilisi haczedilen malların davalı üçüncü kişi şirkete ait olduğunu söylemek ve bu iddiasını haciz tutanağına yazdırmak suretiyle (İcra ve İflas Kanunu md. 96/1) istihkak iddiasında bulunmuştur. Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir. Alacaklı istihkak iddiasına karşı çıktığından icra müdürlüğünce İcra ve İflas Kanunu'nun 97. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir.Davalı üçüncü kişi şirket vekili, 29.09.2006 tarihinde asıl icra müdürlüğünde ikinci kez istihkak iddiasında bulunmuş, asıl icra müdürlüğü tarafından alacaklıya İcra ve İflas Kanunu’nun 99. maddesi gereğince dava açmak üzere süre verilmiştir. Bu durumda, davalı üçüncü kişi şirket yetkilisi, haciz sırasında yani süresinde istihkak iddiasında bulunduğundan, işin esasına girilerek, taraf kanıtları toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı üçüncü kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı(3. Kişi)'ya iadesine, 07.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.