Mahkemesi : Karabük İş MahkemesiTarih : 23.05.2006No : 92-53 Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, hadde işçisi olarak çalıştığı işyerinde, olay günü, hadde yolluk ayarının yapımı sırasında sol elinin hidrolik piston ucundaki bağlantı kanalı ile hadde yolluğu arasında sıkışması ve sol el 4,5 parmaklarında kırık sonucu % 6,30 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir.İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 73.maddesinin açık buyruğudur.Olayla ilgili olarak iş güvenliği heyetince düzenlenen 10.06.2003 tarihli kusur bilirkişi raporunda kazalının 5/8, posta başı H.Ç.’ın 1/8, birlikte çalıştığı işçi F.Ö.’in 2/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davacı tarafça bu rapora itiraz edilmesi üzerine iş güvenliği heyetince düzenlenen 24.10.2005 tarihli kusur raporunda ise kazalıya % 40, işverene % 30, posta başı H.Ç.’a %5, birlikte çalıştığı işçi F.Ö.’e %25 oranında kusur verilerek kusur dağılımına gidilmiş ve bu rapora da davalı tarafça itiraz edilmiştir. Bu duruma göre kusurun aidiyeti ve dağılımı açısından aynı olay nedeniyle farklı değerlendirmelerin bulunduğu ortadadır. Mahkemece kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden 24.10.2005 tarihli kusur raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş; iş sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu yeniden İş Kanununu 77.maddesinde öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş güvenliği Tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmek suretiyle raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek ve düzenlenen raporu dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Öte yandan 5083 sayılı yasanın 1.maddesine göre 01.01.2005 tarihinden itibaren Türkiye cumhuriyeti devletinin para birimi Yeni Türk Lirası olarak belirlendiği göz ardı edilerek, hüküm altına alınan tazminatların Türk Lirası cinsinden belirlenmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.