MAHKEMESİ : Konya 1. İş MahkemesiTARİHİ: 13/02/2005NUMARASI: 669-38Davacı, 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arası hizmetlerinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava; 15.01.1982 Tarihinde başlayan ve primleri ödenen davacıya ait Bağ-Kur sigortalılığının, vergi kaydı olmadığından bahisle, 20.04.1982 ile 22.03.1985 tarihleri arasında iptaline ilişkin kurum işleminin iptali ile, 15.03.2005 tarihli tahsis talebine göre 01.04.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece sigortalılığın 2654 sayılı yasanın yürürlüğünden önce başladığı ve ihtilaflı döneme ilişkin primlerin de tahsil edildiğinden dava konusu dönemde Bağ-Kur sigortalılığının geçerli sayılması doğrudur. Ancak tahsis talep tarihinde 1479 sayılı yasanın geçici 10.maddesinin koşulları oluşmadığı halde yaşlık aylığına hak kazandığının tespiti isabetli olmamıştır. Gerçekten, 02.01.1956 doğumlu davacının 15.03.2005 tahsis talep tarihinde 49 yaşını bitirmekle birlikte, bir yıl 8 aylık askerlik borçlanmasıyla birlikte 25 tam yıl prim ödemesinin bulunmadığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle davacıya ait sigorta dosyasının incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca da tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanmadığı ve tahsis talebinden sonra da prim ödeme gün sayısına ilave edilecek bir prim ödemesinin bulunmadığı anlaşılan davacının, yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik isteminin reddine karar verilmek gerekirken, bu yöne ilişkin davanın da kabulüne karar verilmesi isabetli değildir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin ve prim ödeme gün sayısında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.