Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16338 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22454 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İstanbul 18. İş MahkemesiTARİHİ : 25/06/2014NUMARASI : 2012/543-2014/420Davacı, kesilen aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasına, biriken aylıklarkın toplu olarak ödenmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava; davacının almakta olduğu ölüm aylığının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı, muvazaalı olarak boşandığı gerekçesi ile kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali, aylığın yeniden bağlanması ve ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, 22.11.2002 tarihinde boşandığı, davalı Kurum kontrol memurunun 06.06.2011 tarihinde yaptığı tespit sonucu düzenlenen raporda; köy muhtarı R.. D..'nin yazılı ve imzalı beyanı ile davacının eşi ile birlikte köyde beraber yaşadığını belirttiğinin bildirildiği, davacı ve eski eşinin ikametgah adreslerinde zabıta araştırması yapıtırıldığı, davacı tanıklarının beyanlarının alındığı görülmüştür. Somut olayda, 22.11.2002 tarihinde eski eşinden boşanan davacı hakkında 22.11.2002 tarihinde düzenlenen kontrol memuru raporunda beyanına başvurulan R.. D..'nin davacı ile eski eşinin birlikte yaşadıklarını belirtmesine karşın duruşmadaki beyanında davacı ile eski eşinin birlikte yaşadıkları yönünde bir bilgisi olmadığını beyan etmesine ve bu yönüyle beyanları arasında çelişki olmasına karşın mahkemece R.. D..'nin beyanları arasındaki çelişki giderilmeden ve kontrol memuru raporunda imzası bulunan tutanak tanıkları dinlenmeden davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.