MAHKEMESİ: Ordu İş MahkemesiTARİHİ: 26/01/2007NUMARASI: 2006/1247-2007/38Davacı, 1.6.1995 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine; 2-Dava, davacının ilk kesinti tarihini takibeden aybaşı olan 1.6.1995 ile dava tarihi olan 5.7.2006 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkindir.Mahkemece istem aynen kabul edilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan fındık ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, Çay Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosya kapsamından davacının teslim ettiği ürün bedelinden Bağ-Kur priminin 3.5.1995, 31.1.2000 tarihlerinde yapıldığı, 1996, 1997, 1998, 1999, 2001, 2002, 2003, 2004,2005, 2006 yıllarında tevkifat yoluyla prim kesintisi yapıldığına ilişkin bir belgenin bulunmadığı, kooperatif kaydının olmadığı, 17.4.1999 tarihinde Ziraat Odasına kayıt olduğu ayrıca muhtarlıkça düzenlenen belgede köy muhtarının adınında A.C.olduğu görülmektedir. Mahkemece, davacının köy muhtarı olan kişi ile aynı kişi olup olmadığı, aynı kişi ise muhtar olarak görev yaptığı tarihler ve muhtarlık faaliyetiyle ilgili belgelerin getirtilmediği ve muhtarlık faaliyeti ile ilgili olarak 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olup olmadığının araştırılmadığı anlaşılmaktadır.Yapılacak iş; davacıya varsa ihtilaf konusu 1996, 1997, 1998, 1999 yıllarında ürün sattığı kişi veya kişileri açıklatırmak, bu kişi veya kuruluşlardan davacının sattığı ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak tapu dairesinden davacıya ait tarla ve bahçe olup olmadığı sorularak Ziraat Bankası, Ziraat Odası, Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri, Tarım Kredi Kooperatifleri fiskobirlik gibi tarımsal faaliyetleri organize eden kuruluş ve idarelerin kayıtlarından yararlanmak, davacının muhtarlık yapıp yapmadığını tesbit etmek yapmış ise muhtarlık faaliyetiyle ilgili belgelerini getirtmek ve muhtarlık faaliyetiyle ilgili prim ödemesi olup olmadığını araştırmak ve SSK.'na tabi çalışması olup olmadığını Kurumdan sormak ve tüm deliller birarada değerlendirilerek sonuca gitmektir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve değerlendirme sonucu salt tanık beyanlarına dayanılarak davacının prim kesintisinin bulunmadığı 1996, 1997, 1998, 1999 yıllarında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiş olması ayrıca muhtarlık olgusu açıklığı kavuşturulmaksızın diğer yıllar yönünden sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.