Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16327 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 9047 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Ordu İş MahkemesiTARİHİ: 02/03/2007NUMARASI: 2006/449-2007/143Davacı, SSK süreleri hariç 1.1.1987 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi..1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine; 2-Dava davacının1.1.1987-24.4.2006 tarihleri arasında çakışan SSK hizmetleri dışında kalan sürede Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece istem aynen kabul edilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan fındık ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, Çay Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 1.1.1987 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı ve 17.12.1987 tarihinde SSK.'na tabi çalışması nedeniyle bu tarih itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdirildiği, 1997,1998 ve 1999 yıllarında prim ödemelerinin bulunduğu kooperatif kaydının olmadığı, tapulu zirai arazisinin olduğu, arazilerinin kadastro yolu ile 2002 yılında üzerine kayıtlandığı, 17.11.1987-31.1.1988, 15.11.1988-22.7.1999, 21.9.2002-30.9.2002, 5.3.2005-30.10.2005 tarihleri arasında kısa süreli 506 sayılı Yasa'ya tabi çalışmalarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının 1.1.1987, 17.12.1987 tarihleri arasında sigortalı olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak, 17.12.1987-31.12.1996 ve de 1.1.2000-24.4.2006 tarihleri arasındaki dönemde tevkifat yoluyla prim kesintisi yapıldığına ilişkin bir belge bulunmadığı gibi bu dönemde 2926 sayılı Yasa'da yazılı kayıtların bulunduğuna ilişkin mahkemece de bir araştırma yapılmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca tarım Bağ-Kur sigortalılığının oluşup oluşmadığının tesbiti için 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesinde belirtilen kayıtların araştırılması gerekir.Yapılacak iş; tapu dairesinden davacıya ait tarla ve bahçelerin 2002 yılında kadastro geçmesi ile edinildiği nazara alınarak, bu tarla ve bahçelerin 2002 yılından önceki ihtisap tarihlerinin geldileriyle birlikte tapu dairesinden, varsa emlak kayıtları belediyeden sorularak Ziraat Bankası, Ziraat Odası, Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri, Tarım Kredi Kooperatifleri gibi tarımsal faaliyetleri organize eden kuruluş ve idarelerin kayıtlarından yararlanmak, ayrıca köy ve mahalle muhtarlarının bu durumu Kuruma bildirmekle yükümlü oldukları yasacada öngörüldüğünden ilgili muhtarlıktan bilgi almak gerekirse bu tarihlerde görev yapan muhtar ve azaların bilgilerine başvurmak ve tüm deliller birarada değerlendirilerek sonuca gitmektir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve değerlendirme sonucu salt tanık beyanlarına dayanılarak davacının prim kesintisinin bulunmadığı 17.12.1987-24.4.2006 yıllarında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.