MAHKEMESİ: Muğla 1. Asliye Hukuk (İş)MahkemesiTARİHİ: 13/11/2006NUMARASI: 96-533Davacı, 1.9.1987-30.12.2002 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 1.9.1987-30.12.2002 tarihleri arasında SSK'na tabi zorunlu sigortalı olduğu hizmetler dışında 2926 sayılı Yasa'ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede davanın 23.7.1987 tarihli bildirge üzerine 1.8.1987 tarihi itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği 25.9.1996-31.12.2002 tarihleri arasında prim ödediği davacının 1.5.1987-30.8.1987 ve 1.1.2003-30.1.2003 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa'ya tabi zorunlu, 1.2.2003 tarihinden itibarende halen devam eder şekilde isteğe bağlı sigortalı olduğu, davalı Kurumca durumun öğrenilmesi üzerine tarım Bağ-Kur sigortalılığının başlangıç tarihinden itibaren iptal edildiği, arıcılıkla iştigal ettiği, 250 adet arı kovanı bulunup Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na tescilli olduğu, 1992 yılında zirai kredi kullandığı anlaşılmaktadır. Sosyal Güvenlik Sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup gerek 506 sayılı yasa'nın 3. maddesi gerekse 2926 sayılı Yasa'nın 2. maddesine göre davacının aynı anda birden fazla sosyal Güvenlik kurumuna tabi olarak çalışması mümkün değildir. Çifte sigortalılık veya çakışan sigortalılık olarak adlandırılan böyle bir durumda önceden başlayıp devam eden sigortalılığa değer verilerek sorun çözüme kavuşturulmaktadır. Somut olayda davacının önceden başlayan sigortalılığı 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılık olduğundan 1.8.1987 tarihli tescil işleminin davalı Kurumca iptaline ilişkin işlem doğru olmakla tarım Bağ-Kur sigortalılığında geriye doğru tescil mümkün bulunmadığından 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın başlatılabilmesi için doğrudan prim yatırılması veya aynı Yasa'nın 36. maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yoluyla prim kesintisi yapılması gerekmektedir.Mahkemece davacının 1.9.1987-31.12.1987,1.10.1996-30.12.2002 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkin verilen karar doğru ise de prim ödemesinin bulunmadığı ve tarımsal faaliyetinde kanıtlanamadığı 1.1.1988-1.10.1996 tarihleri arasına yönelik istemin kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş; davacıya varsa 1.1.1988-1.10.1996 tarihinde ürün sattığı kişi veya Kuruluşları açıklattırmak bu kişi veya Kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak yapılmış ise belgelerini getirmek, davacının arıcılık işletmesinin Köy İşleri Bakanlığı'na tescil tarihini, Ziraat Odasına kayıtlı olup olmadığını araştırıp tüm deliller birarada değerlendirilip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kuruluşmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.