Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16198 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20831 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Sakarya İş MahkemesiTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2012/290-2013/567Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 180.485.18.TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmesi ve davalılardan T.. Ş.. ve M.. G.. vekillerince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08/07/2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan T.. Ş.. ve M.. G.. vekili Avukat S. A. geldi. Karşı taraf ile diğer davalı adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R Dava 11.08.2011 tarihinde meydana gelen trafik iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.Mahkemece sigorta şirketinin sorumluluğu maddi tazminat ve poliçe limitiyle sınırlı olmak ve sigorta şirketi bakımından faiz dava tarihinden işletilmek kaydıyla, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, davalı işveren şirkete ait işerinde oto elektrik teknisyeni olarak çalıştığı, olay günü, davalı işverene ait olup davalı M.. G.. sevk ve idaresindeki araçla servise giderken sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybederek yolun sağındaki istinat duvarına çarpması ile meydana gelen trafik iş kazasında öldüğü, hak sahiplerine SGK Başkanlığı tarafından gelir bağlandığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; İş Kanunun 77 ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit edileceği yönü tartışmasızdır. Oysa, mahkeme hakimlik mesleğinin gerektirdiği, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konuda bilirkişiye gitmeden bilirkişi yerine geçerek sorunu çözümlediği açık-seçiktir.Yapılacak iş, işçi sağlığı iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden, İş Kanunun 77 ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği hükümleri göz önünde tutularak yöntemince rapor alınmak, alınan rapor, mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, ve özellikle kusur bilirkişi raporu alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir,Kabul ve uygulama açısından da; Olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, husule gelen elem ve ıstırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda; gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine hak ve nefaset kurallarına göre, davacı A.. Ç.. yararına hüküm altına alınan 80.000,00-TL ile davacı Z. N. Ç. yararına hüküm altına alınan 48.000,00- TL manevi tazminat fazla olduğu gibi davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce hak sahiplerine yapılan ödemenin yöntemince güncelleştirilmeden maddi tazminattan indirilmesi de hatalı olmuştur.O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair temyiz itirazlarının ilerde incelenmesine, davalılardan T.. Ş.. ve M.. G.. yararına takdir edilen 1.100.00.TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 08.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.