MAHKEMESİ: Manisa 1. İş MahkemesiTARİHİ: 05/03/2007NUMARASI: 2006/3147-2007/386Davacı, maluliyet aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile maluliyet aylığının yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava ehliyeti,kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci vekil aracılığı ile bir davayı takip etme ve usuli işlemlerini yapabilme ehliyetidir.Dava ehliyeti dava şartlarından olup davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir.Temyiz kudretinden yoksun olan kişilerin medeni hakları kullanma ehliyeti ve dava ehliyeti yoktur.Temyiz kudreti olmayan kişiler taraf bulundukları davalarda kanuni temsilcileri tarafından temsil edilirler. Davacının şizofren hastası olması nedeniyle %80 oranında malul olduğu Dokuz Eylül Üniversitesinin 21.09.2005 tarihli raporundan açıkça anlaşılmaktadır.Nitekim davacı akıl hastalığı nedeniyle bağlanan ve daha sonra kesilen maluliyet aylığının yeniden bağlanması için bu davayı açmıştır.Türk Medeni Kanunun 405.maddesi uyarınca” akıl hastalığı ve akıl zayıflığı nedeniyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken yada başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır” ve 413.madde uyarıncada kendisine bir vasi atanır.Vasi vesayeti altındaki kişinin taraf bulunduğu davalarda onu temsil eder.Ancak vasi yalnız vasi tayini kararı ile vesayeti altındaki kişiyi davada temsil edemez Vasinin vesayeti altındaki kişi adına dava açıp takip edebilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından husumet izni verilmiş olması gerekir. Somut olayda dava, tam ehliyetsiz olan davacı İbrahim Karacanın verdiği vekalete dayalı olarak vekil vasıtasıyla açılmıştır.Davacıya vasi tayin edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belge yoktur.Bu durumda yapılacak iş,davacıya bir vasi tayin ettirmek ve alınacak husumet izniyle davaya devam olunarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde dava ehliyeti bulunmayan davacının açtığı davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 05.02.2008 oybirliğiyle karar verildi.