Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1603 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22292 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemenin davacının maddi tazminat istemine ilişkin alacağın....ce karşılandığından reddine, eş için 90.000 TL, her bir çocuk için 75.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair kurulan hükmü taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 11.06.2012 tarih 2011/2999 Esas 2012/10601 Karar sayılı ilamıyla tüm davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğu, maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi gerekirken 1.000 TL avukatl??k ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğu, kabule göre de reddolunan maddi tazminat davası yönünden davalı yararına hükmolunan avukatlık ücretinin sadece maddi tazminat isteminde bulunan davacılar olan... ve ...'dan tahsili yerine tüm davacılardan tahsile karar verilmesi ve yine kabul edilen manevi tazminat davaları bakımından davacı eş için 8.900 TL , davacı çocuklar için ise ayrı ayrı 7.700 TL avukatlık ücreti yerine aleyhlerine olarak eksik avukatlık ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyularak davacı ... ve ... tarafından açılan maddi tazminat talebine ilişkin açılan davanın, alacak....ce karşılandığından reddine, davacı eş ... için 75.000 TL, her bir çocuk için 60.000'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiştir.07.10.2009 tarihinde meydana gelen zararlandırıcı olayda kazalının % 10 kusurunun bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullan??rken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )Bu ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları fazladır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı şirketin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 30/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.