Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16021 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 10789 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Balıkesir 1. İş MahkemesiTARİHİ: 11/04/2007NUMARASI: 2006/1447-2007/579Davacı, ilk kesinti tarihini takip eden aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.2-Davacı, 1.6.1994 tarihinden sigortalı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı 1.8.2006 tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir.Mahkeme, ilk prim kesintisini takip eden aybaşı olan 1.6.1994 tarihinden son prim kesintisinin yapıldığı 11.4.2001 tarihine kadar olan dönemde, davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar vermiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden , davacının teslim ettiği ürün bedelinden Bağ-Kur priminin 1994,1997,1998,1999,2000,2001 yıllarında tevkifat yoluyla kesildiği, 1995,1996,2002,2003,2004,2005,2006 yıllarında prim kesintisi yapıldığına ilişkin bir belgenin bulunmadığı, davacının Ziraat Odası kaydının 1.1.1997 tarihinden itibaren başlıyarak devam ettiği, tarım kredi kooperatifine kayıtlı olmadığı, tapı kaydının da mevcut olmadığı, 1.8.2006 tarihinden itibaren tarım Bağ-kur sigortalısı olarak tescil edildiği, dava dilekçesinde ve 2006 yılı çiftçi belgesinde belirtilmemekle birlikte tanıkların, ziraat işi dışında davacının hayvancılıkla da uğraştığını, elde ettiği süt ürününü, özel şirketlere sattığını beyan ettikleri görülmüştür. Mahkemece, öncelikle prim kesintisinin bulunmadığı 1995 ve 1996 yılları için başka ürünlerden davacı adına prim tevkifatlarının yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan sonra kesintiler mevcut ise bu yıllarında kabulü, kesintinin bulunmadığının anlaşılması halinde, 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde belirtilen ve tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olan kayıtların bu dönemde bulunmadığı gözetilerek 1.6.1994-31.12.1994 tarihleri arasındaki sürenin kabulüne, 1995,1996 yıllarına ilişkin istemin reddine, 1.1.1997 tarihinden itibaren başlayarak aralıksız devem ede gelen ve tarım işi ile uğraştığının karine teşkil eden ziraat odası kaydı dikkate alınarak, 3.4.1997 tarihinde yapılan prim kesintisini takip eden aybaşı olan 1.5.1997 tarihinden kayıt ve tescilinin yapıldığı 1.8.2006 tarihine kadar olan dönemin tümüyle kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.