MAHKEMESİ : İzmir 3. İş MahkemesiTARİHİ : 09/09/2013NUMARASI : 2011/295-2013/648Davacı-karşı davalı 5510 sayılı Yasa'nın 96. maddesinin 1-b hükmünce 5 yıllık zamanaşımı süresinde fazladan ödenen yaşlılık aylığının iadesi gerektiğinin tespitine, iptal edilen çalışmaları nedeniyle iadesi gereken sigorta primi alacaklarının tespitine, 5 yıllık zamanaşımında fazladan ödenen yaşlılık aylığı ödenlerinden mahsubuna, fazladan ödenen maaş ödemeleri için faiz alınamayacağının tespitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline, Davalı-karşı davacı Kurum ise, başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesini istemişlerdir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, her iki davanında kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı/karşı davacı Kurumun tüm, davacı/karşı davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, 01.07.1995 tarihinden itibaren Kurumdan yaşlılık aylığı alan davacı/karşı davalının, Türkiye’deki bir kısım sigortalılığının Almanya’daki sigortalılık süresi ile çakışması nedeniyle iptali nedeniyle oluşan yeni duruma göre; a) Yaşlılık aylığının yeniden hesaplanarak 17.10.2000 - 16.01.2011 tarihleri arasında yersiz ödenen aylıkların tutarı 5.772,85 TL ile 21.03.2011 tarihi itibari ile 3.637,26 faiz ve 5,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 9.415,11 TL borç çıkaran Kurum işleminin iptali,b) 5510 sayılı Yasanın 96/1-b maddesi uyarınca, davacıya 5 yıllık zamanaşımı süresinde fazladan ödenen yaşlılık aylığının iadesinin gerektiği ve fazladan ödenen maaş ödemeleri için davacı/karşı davalıdan faiz alınamayacağının tespiti, c) İptal edilen çalışmaları nedeniyle davacı/karşı davalıya iadesi gereken sigorta primi alacaklarının tespit edilerek davacı/karşı davalıya 5 yıllık zamanaşımında fazladan ödenen yaşlılık aylığı ödemelerinden mahsubunun gerektiğinintespiti istemine ilişkindir.3-Karşı dava; 17.10.2000 – 17.01.2011 tarihleri arasında davalı/karşı davacıya yersiz ödenen aylık miktarı olan toplam 5.772,85 TL alacağın yasal faiziyle birlikte tahsili için İzmir 11. İcra Dairesinin 2011/6458 sayılı dosyasında yapılan takibe davalı/karşı davacı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durması nedeniyle, itirazın kaldırılması ve toplam 9.514,02 TL üzerinden takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece; “Asıl dava yönünden; davacı/karşı davalının 5510 sayılı Yasanın 96/1-a maddesi uyarınca kendisine 10 yıllık zaman aşımı süresinde fazladan ödenen yaşlılık aylığının (Kuruma) iadesi gerektiği şeklindeki Kurum kararına yönelik talebinin reddine, iptal edilen Türkiye’deki çalışmaları nedeniyle 506 sayılı Yasa kapsamında geri verilecek sigorta primi alacaklarının söz konusu olmadığı, buna göre yersiz ödeme miktarından mahsubunun yapılmasına yer olmadığına, yersiz ödenen yaşlılık aylıklarından dolayı faiz alınamayacağına dair talebinin reddine, 16.02.2011 günlü 2877096 sayılı borç bildirim belgesine göre davalı/karşı davacı Kuruma 5.727,01 TL asıl, (21.03.2011 tarihi itibariyle) 3.506,97 TL yasal faiz ve 5,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 9.233,98 TL borçlu olduğundan bu miktara ilişkin davalı/karşı davacı Kurum kararının kaldırılmasına yönelik talebinin reddine, geri kalan miktardan sorumlu olmadığının kabulüne,“Karşı dava yönünden; İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2011/6458 sayılı takip dosyasından yapılan takipten dolayı davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacı Kuruma 02.06.2011 tarihi itibariyle 5.727,01 TL asıl, 3.610,38 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 9.337,39 TL borçlu olduğunun kabulü ile takibin bu miktar üzerinden devamına, kalan miktara yönelik davalı/karşı davacı talebinin reddine,”karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Alman vatandaşı olan davacı/karşı davalının Türkiye’de 11.12.1978 – 31.03.1986, 11.09.1989 – 16.10.1989 ve 01.11.1989 – 31.12.1993 tarihleri arasında 23532 sicil numaralı İzmir Alman Kültür Merkezi’nde, 01.07.1986 – 31.08.1989 tarihleri arasında da 23705 sicil numaralı Bolu/Göynük Eczanesi’nde sigortalı çalışmalarının olduğu, 02.01.1994 – 30.06.1995 tarihleri arasında da 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğu, Almanya’da ise 26.02.1962 – 31.05.1971, 01.08.1972 – 01.06.1978, 11.01.1989 – 31.12.1989, 01.01.1990 – 31.01.1990 ve 01.05.1991 – 31.03.1996 tarihleri arasında sigortalı olduğu, 21.06.1945 doğumlu olan davacı/karşı davalıya 30.06.1995 tarihli tahsis talebi üzerine 506 sayılı Yasanın 60/A-a maddesi uyarınca 50 yaş, 16 yıl 269 gün sigortalılık süresi, 5.356 prim ödeme gün sayısı üzerinden 5.800 gösterge, % 57 aylık bağlama oranı üzerinden 01.07.1995 tarihinden başlamak üzere yaşlılık aylığı bağlandığı, ancak Alman Sigorta merciinden alınan 28.06.2010 tarihli hizmet cetvelinden; 01.11.1989 - 30.06.1995 tarihleri arasında Almanya'daki sigortalılık ile Türkiye’deki sigortalılığın çakışması nedeniyle çakışan Türkiye'deki sigortalı hizmetlerinin iptal edildiği, neticede kalan 3.648 gün hizmeti üzerinden davacı/karşı davalının yaşlılık aylığının yeniden hesaplandığı ve 17.10.2000 - 16.01.2011 tarihleri arasında yersiz ödenen aylıkların tutarı 5.772,85 TL ile 21.03.2011 tarihi itibari ile 3.637,26 faiz ve 5,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 9.415,11 TL borç çıkarılarak faizi ile davacı/karşı davalıdan talep edildiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık; davacı/karşı davalının yaşlılık aylığının, Türkiye’deki kısım sigortalılığının, Almanya’daki sigortalılık ile çakışması nedeniyle iptali üzerine, prim gün sayısının değişmesi nedeniyle yeni oluşan duruma göre aylığının yeninden hesaplanması sonucunda, davacı/karşı davalıya yersiz ödenen aylıkların, davacının iyiniyetli kabul edilerek 5510 sayılı Yasa’nın 96/1-b maddesi uyarınca son 5 yıla ait olan miktarının faizsiz olarak mı tahsili, yoksa kötüniyetli olarak kabul edilerek 5510 sayılı Yasanın 96/1-a maddesi uyarınca son 10 yılda ödenen aylıkların faizi ile mi tahsil edilmesi gerektiğine ilişkindir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 6111 sayılı Yasa'nın 44. maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa’nın “Yersiz Ödemelerin Geri Alınması” başlıklı 96. maddesinde; "Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davacının çakıştığı gerekçesi ile iptal edilen 01.11.1989 – 31.12.1993 tarihleri arasındaki sigortalı çalışmalarının Türkiye’de bulunan İzmir Alman Kültür Merkezi’ (Goethe Enstitüsü) nde geçtiği, 02.01.1994 – 30.06.1995 tarihleri arasındaki sigortalılığının ise 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalılık olduğu ve primlerin süresi içerisinde ödendiği, davacının İzmir Alman Kültür Merkezi’ (Goethe Enstitüsü) nde geçen 11.12.1978 31.03.1986 tarihleri arasındaki çalışmalarının ise sadece Türk Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği, Alman vatandaşı olan davacı/karşı davalıya aylık bağlayan Kurumun, aylık bağlanması esnasında davacı/karşı davalının Almanya’daki sigortalılık durumunu araştırmadığı, davacı/karşı davalının önceki çalışmalarının sadece Türk Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi karşısında, çakışan dönemdeki çalışmalarının hem Alman Sigorta Merciine hem de Türk Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiğini bildiğine dair dosya içerisinde delil olmadığı, çakışan dönemdeki sigortalılığı olmasa dahi aylığın bağlandığı 01.07.1995 tarihi itibari ile davacı/karşı davalının yaşlılık aylığına hak kazandığı görülmektedir. Bu durumda, davacı/karşı davalının kasıtlı ve kusurlu davranışı sonucu değil, aylık bağlarken Alman vatandaşı olan davacı/karşı davalının Almanya’daki sigortalılık durumunu araştırmayan davalı/karşı davacı Kurumun hatalı işlemi sonucunda davacı/karşı davalıya fazla prim süresi üzeriden yaşlılık aylığı bağlandığı ve buna bağlı olarak fazla ödemede bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davacı/karşı davalının kasıtlı veya kusurlu davranışları olmaması karşısında, davacı/karşı davalıya fazladan yapılan ödemelerin iadesinde 5510 sayılı Yasanın 96/1-b maddesi uyarınca hesaplama yapılması gerekirken, 5510 sayılı Yasanın 96/1-a maddesi uyarınca hesaplama ve buna göre icra takibi yapılmasına ilişkin Kurum işlemi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacı/karşı davalıya fazla prim süresi üzerinden yapılan ödemelerin Kurumun hatalı işleminden kaynaklandığını kabul ederek, 5510 sayılı Yasanın 96/1-b maddesi uyarınca hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan fazla ödemeler toplamını Kurumdan sormak, tespit edilen meblağın davacıya tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte geri alınacağına karar vermekten ibarettir. O halde, davacı/karşı davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı karşı davalıya iadesine, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.