Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1593 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4442 - Esas Yıl 2006





Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davacı (3.kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Üçüncü kişinin İ.İ.K.'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı açtığı istihkak davasında, mahkemece, üçüncü kez takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Uyuşmazlık, 01.12.2005 tarihli oturumda, davanın takipsiz bırakılmış sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın yasal dayanağını oluşturan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409/1. maddesi hükmüne göre, "usulüne uygun biçimde çağrıldıkları halde" davanın taraflarından hiçbiri gelmediği veya gelip de takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Somut olayda, 17.11.2005 tarihli oturuma katılamayacağına dair davacı 3. kişi vekili mazeret dilekçesi vermiş, söz konusu oturumda davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilip, yargılama 01.12.2005 tarihine ertelenmiştir. Davacı vekiline oturum gün ve saatini bildiren davetiye 02.12.2005 tarihinde tebliğ edilmiş ve 01.12.2005 tarihli oturumda ise, dava taraflarca takip edilmediğinden ve daha önce iki kez dosyanın işlemden kaldırılmış olduğu gerekçeleriyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mazereti kabul edilen tarafa ileri bir tarihe bırakılan oturum gününün mutlaka yöntemine uygun şekilde (oturum gününden önce) bildirilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davacı 3. kişi vekili, 01.12.2005 tarihli son oturuma usulüne uygun çağrılmadığından anılan oturumda davayı takipsiz bırakmış sayılmaz.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular ve özellikle üçüncü kez davanın takipsiz bırakılmadığı gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıdaki gerekçelerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı (3.kişi)'ye iadesine, 08.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.