Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15866 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 14484 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Zonguldak 1. İş MahkemesiTarih : 27.6.2006No : 855-469Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının meslek hastalığı sonucu oluşan sürekli iş göremezliği nedeniyle manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. Davacının, davalı kurumda 1956-1964 yılları arasında çalıştığı, 02.04.1964 tarihinde istekli olarak iş aktinin feshedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının sürekli iş göremezliğine ilişkin ilk tespit, davacının işyerinden ayrılmasından 33 sene sonra 24.10.1997 tarihinde yapılmıştır. İşverenin manevi tazminattan sorumlu tutulabilmesi için 506 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca sigortalının çalıştığı iş nedeniyle meslek hastalığına tutulduğunun ve sürekli iş göremezliğinin bu hastalıktan kaynaklandığının ve işten ayrılma zamanı ile hastalığın meydana çıkması sırasında o hastalık için Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nde belirlenen yükümlülük süresinden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Meslek hastalığının giderek artan ve sürekli iş göremezliğe yol açan bir karakteri var ise de, sigortalı işyerinden ayrılmakla, işyerinin zararlandırıcı etkisinden de uzaklaşmış olacağından, sonuç ile işyeri arasında nedensellik bağının ve başka nedenlerin rolü olup olmadığının inandırıcı ve hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde ilim ve fenne uygun bir şekilde saptanması zorunludur. Öte yandan, işyerinden ayrılma tarihi ile sürekli iş göremezliğinin tespit edildiği tarih arasında geçen zamana göre meslek hastalığının tıp ilmine göre ulaşabileceği seviye ve oran, yol açacağı sürekli iş göremezlik oranı makul ve ilim ve fenne uygun görülemiyorsa özellikle diğer etkenlerin katkısı göz önünde tutulmalıdır. Diğer yönden, yargılama sırasında davalı tarafından davacının sürekli iş göremezlik oranına itiraz edildiğine göre, 506 sayılı yasanın 109. maddesinde öngörülen prosedür doğrultusunda Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu’ndan, somut verilere dayanan bir itiraz olması halinde Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden ve giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınmalıdır. Mahkemece yapılacak iş, davacının 24.10.1997 tarihinde tespit edilmiş meslek hastalığı nedeniyle yükümlülük süresinin uzatılıp uzatılamadığını usulen tespit etmek, sürekli iş göremezlik oranına davalı tarafından itiraz edildiğine göre 506 sayılı yasanın 109. maddesi hükmüne göre işlem yapmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, yukarıda yazılı maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.