MAHKEMESİ: Rize 1. Asliye Hukuk (İş)MahkemesiTARİHİ: 31/10/2006 NUMARASI: 2006/499-2006/400Davacı, 1.1.1987-1.7.2000 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 01.01.1987-01.07.2000 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulü ile,davacının 01.10.1994-01.06.2000 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa 31.10.2006 günlü oturumda tefhim edilen kısa kararda davanın kısmen kabulüne karar verilmesine karşın gerekçeli kararda davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle kısa karar ile, gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve Kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır.Öte yandan konuyla ilgili 10.4.1992 günü ve 991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Öte yandan davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede, davacının tarım Bağ-Kur'a ilk prim kesintisinin 20.09.1994 olduğu,1998 ve 2000 yıllarında da prim kesintisi yapıldığı, ziraat odasına üyeliğinin hangi tarihte başladığı,üyeliğinin devam edip etmediğinin anlaşılamadığı ve kooperatif kaydının sorulmadığı görülmektedir. Mahkemece tesis edilen sigortalılık başlangıcının 01.10.1994 olarak kabulü ile 01.10.1994-31.12.1994 tarihleri arasında ve prim kesintisinin bulunduğu 1998,2000 yıllarında davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkin hüküm yerinde ise de, prim kesintisine ilişkin belgenin dosyada bulunmadığı 1995,1996,1997 ve 1999 yıllarına yönelik istemin kabulü yerinde değildir.Yapılacak iş; 1995,1996,1997 ve 1999 yıllarına ilişkin dönemde, davacıya varsa ürün sattığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak, buralardan ürün bedellerinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, davacının Ziraat Odası ve Tarım Kredi Kooperatifine üye olup olmadığını, üye olmuşsa hangi tarihte üyeliğinin başladığı ve halen devam edip etmediğini ilgili Kuruluşlardan sormak ve 2926 sayılı kanunun 10.maddesinde belirtildiği üzere tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca ulaşmaktır.Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.