Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15793 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 17506 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi : Trabzon İş MahkemesiTarih : 26.07.2005No : 324-722Davacı, 01.12.1987-01.05.1995 tarihleri arası SSK'ya tabi çalışmaları dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı 1.2.1988-1.5.1995 tarihleri arasında SSK’lı dönemlerin dışında 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini ve aksi yöndeki kurum işleminin iptalini istemiştir.Mahkemece davacının 1.2.1988-30.4.1995 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ve bu süreye ilişkin kurum iptal işleminin iptaline karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağın?? oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede davacının Ziraat Odasına 2003 yılında kayıtlı olduğu, Pancar Ekicileri Kooperatifi ve Tarım Kredi Kooperatif kayıtlarının ve zirai arazisinin bulunup-bulunmadığının araştılmadığı, davacının sattığı ürün bedelinden herhangi bir kesintisinin bulunmadığı, davacının tesbit istenen dönemde SSK’lı çalışmasının bulunmadığı 1.12.1987’de Tarım Bağ-Kur’a tescil ve kayıt edildiği ancak kurum tarafından davacının 01.09.1987-30.01.1988 tarihleri arasında S.S.K.'na tabi çalışmalarının bulunduğunun öğrenilmesi üzerine tescil tarihinde SSK’lı olması gerekçe gösterilerek Bağ-kur kaydının 8.11.2003 tarihinde iptal edildiği görülmektedir. Sosyal Güvenlik Sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup gerek 506 sayılı Yasa'nın 3. maddesi gerekse 2926 sayılı Yasa'nın 2. maddesine göre davacının aynı anda birden fazla sosyal Güvenlik kurumuna tabi olarak çalışması mümkün değildir. Çifte sigortalılık veya çakışan sigortalılık olarak adlandırılan böyle bir durumda önceden başlayıp devam eden sigortalılığa değer verilerek sorun çözüme kavuşturulmaktadır. Somut olayda davacının önceden başlayan sigortalılığı 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılık olduğundan 1.12.1987 tarihli tescil işleminin davalı Kurumca iptaline ilişkin işlem doğru olmakla tarım Bağ-Kur sigortalılığında geriye doğru tescil mümkün bulunmadığından 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın başlatılabilmesi için doğrudan prim yatırılması veya aynı Yasa'nın 36. maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yoluyla prim kesintisi yapılması gerekmektedir.Yapılacak iş davacıya ihtilaf konusu dönemde ürün satışı yaptığı kişi,kurum ve kuruluşları açıklattırmak bu kişi,kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak,yapılmış ise belgelerini getirtmek ile başkaca zirai amaçlı kooperatif kaydının bulunup bulunmadığının araştırılarak,bulunması halinde kayıt tarihlerini gösteren belgeleri getirtmek ve varsa zirai amaçlı banka kredisi kullanıp kullanmadığının araştırılıp ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gitmektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.