Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15746 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20805 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gaziantep 4. İş MahkemesiTARİHİ : 16/04/2014NUMARASI : 2013/171-2014/184Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 09/04/2004-04/08/2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının davalı işverene ait işyerinde 09.04.2004-04.08.2011 tarihleri arasında çalıştığı dönemde sigorta primine esas kazancının 2.050,00 TL olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddi ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de; bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı işyerinde 09.04.2004-30.07.2011 tarihleri arasında ve asgari ücret ile çalıştığının bildirildiği, davacı ile davalı arasında 09.04.2004 tarihinden itibaren asgari ücret ile çalışmaya başlayacağına dair hizmet akdinin imzalandığı, ancak davacının yapacağı işin belirtilmediği, davalı işverenin 2011 yılının bazı aylarına ilişkin asgari ücret üzerinden düzenlenmiş imzalı ücret bordrolarını ibraz ettiği, davacının maaşların elden teslim edildiğine dair mail yazışmlarının olduğu cd yi ibraz ettiği anlaşılmaktadır.506 sayılı Yasanın 77. maddesinde prime esas ücretler belirtilmiş, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 80.maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir. Buna göre prime esas kazanç olarak gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir.Nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret ile çalışması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez.Somut olayda, davacının davalı işyerinde yaptığı işin ne olduğu konusunda tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermeden, davacının davalı işyerinde geçen çalışmasının tamamına ilişkin ücret bordrolarını getirtmeden, davacının ibraz ettiği cd hakkında; maaşların bir kısmının elden ödenip ödenmediği konusunda tanıkların beyanlarına başvurmadan karar verilmiş olması hatalıdır.Yapılacak iş, davacının davalı işyerinde geçen çalışmasının tamamına ilişkin ücret bordrolarını getirtmek, davacının yaptığı işi somutlaştırıp netleştirmek, bu konuda tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, davalı işyerinin defter ve kayıtlarını getirterek incelemek, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, davalı işverenin bordrolarında kayıtlı diğer işçilerin beyanına başvurmak, davacının davalı işyerinde tam olarak ne iş yaptığını, görevinin ne olduğunu sormak, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, davacının asgari ücret ile çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, asgari ücretle çalışmasının olağan olmadığının belirlenmesi halinde, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun anlaşılması halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden gerektiğinde ilgili meslek odasından emsal ücret araştırması yapmak ve sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.