Mahkemesi : Osmaneli Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 7.6.2006 No : 88-62Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar vekilince istenilmesi ve duruşma duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.12.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Avukat O. B. ile karşı taraf vekili Avukat Ç.K.geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava 15.06.2002 günü davalıya ait fabrikada boya işi yaparken yüksek gerilime kapılarak ölen E.H.’in hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece davalının üretim faaliyeti ile fabrika binasının bir bölümünün boyanmasının biri birinden bağımsız ve ayrı işler olduğu boya işinin bütünüyle A.H.’e verildiği bu nedenle davalı şirket ile boya işini üstlenen arasında alt üst işveren ilişkisinin bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.Yerel mahkemenin, davacılar murisinin, fabrikanın bir bölümünün boyanması işini anahtar teslimi üstlenen A.H. olduğu ve davalı şirket ile boya işinin müteahhidi A.H. arasında alt üst işveren ilişkisinin bulunmadığına ilişkin kabulü yerindedir. Hal Böyle olunca davacılar murisi ile davalı şirket arasında hizmet akdinden doğan bir ilişkinin bulunmadığı açıktır. Uyuşmazlık, görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.Davanın yasal dayanağı, 5521 sayılı Yasanın 1.maddesidir. Anılan maddede; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık iş sözleşmesinden veya İş Kanunundan kaynaklanmalıdır.Somut olayda, davacılar murisi ile davalı şirket arasında hizmet ilişkisi bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla davalı şirket, davacılar murisi olan işçinin işvereni değildir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın iş akdinden veya İş Kanunundan doğmadığı giderek davada, yukarıda sözü geçen Yasanın 1.maddenin öngördüğü koşulların oluşmadığı açık-seçiktir. Öte yandan, zararlandırıcı olayın iş kazası sayılması, görevli mahkemenin belirlenmesi için yeterli olmayıp 5521 sayılı Yasanın 1.maddesinin ön gördüğü koşulların ayrıca olayda gerçekleşmesi gerektiğide söz götürmez.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ :Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacılar yararına takdir edilen 450.00 YTL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 19.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.