MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı-K.Davalı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline, borçlu olmadığının tespitine,Davalı-K.Davacı Kurum, sigortalının ölümü sonucunda hak sahiplerine ödenen Kurum tarafından yapılan masrafların davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde davacı-karşı davalının davasının reddine, davalı-karşı davacı Kurumun davasının kabulüne isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacı adına yapılan işyeri tespitine ve bu işyerinde çalıştığı belirlenen ...'in sigortalılığına ilişkin olarak ödenmeyen prim borçlarının ve davacı adına düzenlenen idari para cezalarının tahsili için gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Birleşen dosyada ise davacı Kurum vekili, davalı ...'e ait işyerinde çalışırken iş kazası sonucunda vefat eden ...'in mirasçılarına yapılan ödemeler nedeniyle Kurum tarafından yapılan masraflardan 29.768,22 TL'nin davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından davalı SGK aleyhine açılan davanın reddine, Birleşen davanın kabulü ile 29.767,22 TL gelirin 28/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen davalıdan tahsili ile birleşen davacı Kurum'a verilmesine, karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 'Davaların Birleştirilmesi' başlıklı 166/4. maddesinde “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” denilmektedir. Somut olayda; müfettiş incelemesi ile ...'in davacı/karşı davalı ...'e ait işyerinde çalıştığının, davacı/karşı davalı ... adına işyerinin tescil edilmesi gerektiğinin ve ...'in davacı/karşı davalı ...'e ait işyerinde çalıştığı sırada geçirdiği iş kazası sonucunda vefat ettiğinin belirlendiği, söz konusu rapor doğrultusunda ... adına dönem bordrolarının düzenlenerek davacı/karşı davalı ... adına prim borcu çıkartıldığı ve idari para cezası düzenlendiği, söz konusu borçların ödenmemesi nedeniyle davacı/karşı davalı ...'e dava konusu ödeme emirlerinin gönderildiği, davacı/karşı davalı ...'in söz konusu ödeme emirlerinin iptali için eldeki asıl davayı açtığı, ayrıca iş kazası sonucunda öldüğü tespit edilen ...'in mirasçılarına Kurum tarafından ödemeler yapıldığı, söz konusu ödemelerin davacı/karşı davalı ...'ten tahsili için de Kurum tarafından birleşen rücuan tazminat davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkeme tarafından aralarında irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilen davaların tarafları benzer ise de konularının birbirlerinden farklı olduğu, iki dava arasında bağlantı bulunmadığı, birlikte incelenip karara bağlanmasına gerek olmadığı, ayrıca her iki davanın incelenme yöntemlerinin de aynı olmadığı, temyiz aşamasında inceleme mercileri farklı olduğundan bu davaların birbirinden bağımsız sonuçlandırılmalarında hukuki istikrar ve kararlara olan güven bakımından da yarar bulunduğu anlaşıldığından söz konusu davaların tefrik edilerek bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalısı olan ...'in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine 28/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.