MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, 25.10.1988 tarihinden itibaren Bağ-Kur'lu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının 25.10.1988 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “davacının 25.10.1988 ila 05.03.2009 tarihleri arasında 1479 sayılı kanuna tabi zorunlu sigortalı, 19.08.2013 ila dava tarihi arasında tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine” karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 13.12.1995 tarihli giriş bildirgesi ile 25.10.1988 tarihi itibariyle vergi mükellefiyetine istinaden Bağ-Kur sigortalısı olarak re’sen tescil edildiği, vergi mükellefiyetinin 20.04.1990 tarihinde sona erdiği, meslek odası kaydının 04.11.1988 tarihinde, ticaret sicili üyeliğinin 02.11.1988 tarihinde başladığı, davacının 05.03.2009 tarihine kadar Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği aynı zamanda 19.08.2013 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır. HMK'nın 26. maddesi; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azma karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." hükümlerini içermektedir.Somut olayda, davacının talebinin sadece Bağ-Kur sigortalılığının 25.10.1988 tarihi itibariyle başladığının tespitinden ibaret olmasına rağmen talebi aşılarak Tarım Bağ-Kur sigortalılığının da tespitine karar verilmiş olması hatalıdır. Ayrıca davalı Kurum tarafından zaten 25.10.1988-05.03.2009 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı kabul edilen davacının aynı tarihlerde sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesinde de hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacının Bağ-Kur sigortalılığının başlangıç tarihi davalı Kurum tarafından 25.10.1988 tarihi olarak kabul edilmekte olup uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 28.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.