Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 27.02.1999-02.05.2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının 27.02.1999-02.05.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait ... unvanlı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Somut olayda işyerinin otel olduğu gözetilerek işyerinin kapsam ve kapasite durumu, otel işletme ruhsatı araştırılmadan, davacının tam süreli mi part time mı yoksa ayda yada haftada 1-2 gün mü çalıştığı açıklığa kavuşturulmadan, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş, başkaca komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek, işyeri kapsam kapasitesi, işyeri ruhsatı da araştırılarak, davacının tam süreli mi part time mı yoksa ayda yada haftada 1-2 gün mü çalıştığı açıklığa kavuşturulup çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden A.. K..'ya iadesine 09/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.