Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15407 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 1609 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Zonguldak 3. İş MahkemesiTARİHİ: 16/03/2005NUMARASI: 139-118Davacı murisinin, davalı işverenler nezdinde 1992-1995 tarihleri arası çalıştığının ve 2.10.1999 tarihinden itibaren gelir bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacılar ölen murisleri A.T.’nın davalıya ait inşaat işyerlerinde 1992-1995 yılları arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespitini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Somut olayda davacının, işyerindeki çalışmaları 1.9.1992 ve 10.8.1993 tarihli işe giriş bildirgelerine; aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma 1.9.1992-31.3.1993 ve 10.8.1993-30.12.1994 tarihleri arasında kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesidir. Anılan maddede; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar çalıştıklarını, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür. Somut olayda davacılar murisinin davalı işyerine 1.9.1992 tarihinde işe girdiğine ilişkin sigortalı işe giriş bildirgesi nedeniyle işe girişinin 1.9.1992 tarihi olduğu ve çalışmaların da bu tarihten itibaren başladığı anlaşılmaktadır. Mahkemece 1.1.1992-1.9.1992 ve hizmet cetvelindeki çıkış-giriş tarihleri arasındaki süre çalışmanın sona erdiği tarih ve dava tarihi itibariyle 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesi gereğince hak düşürücü süreye uğradığından bu sürelere dair verilen red kararı yerindedir. Ancak bordro tanıklarının aralıksız çalışmayı doğrulayan beyanları, vizite kağıtları ve davacı murisine işverence yapılan ödemelere dair makbuzlar gibi yazılı deliller de esas alınarak davacı murisinin hizmet cetvelindeki giriş-çıkış tarihleri arasındaki eksik bildirilen süreler yönünden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde davanın tümüyle reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.